ir Ex Nemfomanın Anıları (3) Üfürük

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ir Ex Nemfomanın Anıları (3) Üfürük
Bir Ex Nemfomanın Anıları (3) Üfürükçü Hoca! (Alıntı)

Üniversitede okurken, kendi grubum dışında da arkadaşlarım vardı haliyle. Fakat daha çok kendi aramızda zaman geçirirdik. Yine de, grubumuz dışından bir arkadaşımla da oldukça zaman geçirirdim. Liseden beri arkadaşımdı ve aslında ailelerimiz arkadaş olduğundan zamanında görüşmeye başlamıştık. Elif benden çok farklı biriydi aslında. Hanım hanımcık, hatta muhafazakâr bir tarafı da olan biriydi. Ve istediği tek bir şey vardı; evlenmek. Özellikle zengin bir koca bulup, kendini sağlama almak istiyordu. Bunu da; daha okulun 1. sınıfındayken başarmıştı. Kendisinden 10 yaş büyük biriyle evlenmişti ve ailesinin bunu hiç itiraz etmeden kabul etmesi, hem bana, hem de çevredekilere şaşırtıcı gelmişti. Ama evlenmiş olmak Elif için yeterli değildi. Olabilecek en çabuk şekilde hamile kalmak ve evliliğini garanti altına almak istiyordu. Fakat 6 ay sonunda hala hamile kalamamıştı ve ara sıra ağlama krizleri geçiriyordu bu yüzden. Bir sürü doktora gitmesine rağmen, doktorlar Elif ile ilgili herhangi bir sorun bulamadılar. “Belki de eşinde bir sorun vardır?” dediğimde, bana o kadar kızıp bağırmıştı ki, 2 ay birbirimizi gördüğümüzde yüzümüzü çevirmiştik.

Aramızdaki küslük devam ederken, bir gün yanıma geldi ve beni inanılmaz derecede hayrete düşüren fikrini söyledi. Artık nereden duymuşsa; Polatlı’da bir hocanın adını almıştı. Bu (sözde) hoca; çocuk sahibi olamayanlara yardım ediyormuş ve Elif de ciddi ciddi gitmeyi düşündüğünü söyledi bana. O kadar şok olmuş bir haldeydim ki, bir süre sadece ağzım açık bakakalmıştım Elif’e. Sonrasında vazgeçirmek için ne kadar uğraşsam da Elif’i kararından döndüremedim. Benim de onunla gitmemi rica ettiğinde, en azından ona göz kulak olabileceğimi düşünerek bu teklifini kabul ettim. Sonuçta sağlıklı düşünemediği belliydi ve bu halde başına olmadık bir sürü iş açabilirdi.

Bahar şenlikleri haftasında benim arabamla Polatlı’ya doğru yola çıktık. Elif yolda sürekli teşekkür ediyordu bana, ama ben yine de üstümdeki sıkkın ruh halinden kurtulamıyordum. Kısa bir mesafe olduğundan Polatlı’ya varmamız 1 saat kadar sürmüştü. Fakat Elif’in elindeki adresi bulabilmek için daha fazla zaman harcamamız gerekti. Bir sürü yere sorduktan sonra Polatlı’nın biraz dışında, köy kılıklı bir kenar mahalleye girdik ve ara bir sokaktaki 2 katlı berbat haldeki bir evin önünde durduk. Kapının önü kalabalık sayılırdı ve kalabalık genelde başörtülü, hatta kara çarşaflı kadınlardan oluşuyordu. Daha o anda, (Ne işimiz var bizim burada?) diye geçirmiştim içimden, ama yinede arabadan inip Elif ile birlikte eve yöneldim…

Daha biz arabadan inerken bütün yüzler ikimize dönmüştü zaten. Oradaki tiplerle uzaktan yakından alakası olmayan ve oraya göre biraz fazla açık saçık giyimli (özellikle ben!) iki genç kadın, herkesin dikkatini çekmişti doğal olarak. Kalabalığın içindeki kadınlar, gizlemeye gerek duymadan bizi işaret edip aralarında konuşurken, aralarından geçerek evin kapısına vardık. Kapıyı bir kere tıklatmam yetmişti. Başörtülü, orta yaşlı bir kadın kapıyı açarak bizi içeri davet etti. Elif, hemen daha önceden aradığını belirterek, bir an önce içeri girmek istediğini söyledi. Ama evin içi de tıka basa doluydu ve içerideki koku pekte tahammül edilebilecek gibi değildi.

Kadın beklememiz gerektiğini söyleyerek bize oturmamızı söyledi. Tıklım tıklım odanın içinde oturacak yer olmadığından ayakta beklemeye başladık. Elif, çoktan bir eşarp çıkarmış ve başını örtmüştü. Yanımda eşarp getirmediğimden başım açıktı ve etraftakilerin bakışları, saklamaya gerek duymadan kınıyordu beni. İçimden Elif’e türlü hakaretler ederken sessiz kalmaya çalıştım. Elif ise sanki transa geçmiş gibiydi. Dudakları ses çıkarmadan kıpırdıyordu. İçinden dua okuduğunu anladım, ama aynısını yapmak için yeltenmedim bile. Ne de olsa iflah olmaz bir Deist idim ve dinlere inancım kendimi bildim bileli hiç olmamıştı.

O şekilde hemen hemen bir saat bekledikten sonra kadın yanımıza geldi ve hoca efendinin (!) bizi kabul edeceğini söyledi. Benim girmeme gerek olmadığını söylemeye çalıştığımdaysa, hocanın bize kapı aralığından baktığını, bende de kötü bir büyünün varlığını hissettiğini, ikimizi birden görmesi gerektiğini ve ikimiz birden girmezsek Elif’i de görmeyeceğini söyledi. Elif’in yalvaran gözlerle koluma asılması için yeterli oldu bu tehdit ve açıkçası, içeride karşılaşabileceğim şarlatanlığın beni ne kadar güldürebileceğini merak ederek hocanın yanına birlikte girmeyi kabul ettim. Fakat hiç bir şey beni içeri girdiğimde hissettiklerime hazırlayamazdı. Bunu, bugün bile açıklayamıyorum ve mantıklı bir açıklaması olduğunu da sanmıyorum. Daha içeri girer girmez sanki dizlerimin bağı çözülmüş ve bütün iradem elimden alınmıştı. Hafif bir baş dönmesiyle başlayan kontrol kaybım, adamın sesini duymamla artık tamamlanmıştı.

Hoca dedikleri adam 40’lı yaşlarında, çember sakallı, eğri burunlu ve delici mavi gözleri olan biriydi. Altında siyah bir şalvar, üstündeyse yıpranmış kareli bir gömlek vardı. Bağdaş kurmuş halde bize bakıyordu ve bizde sanki sahibinden izin isteyen köleler gibi Elif ile kapının ağzında duruyorduk. Eliyle girmemizi işaret ettiğinde yaklaştık ve yardımcısı olan kadın arkamızdan kapıyı kapattı. Hiç konuşmadan iki yanını göstererek oturmamızı söyledi. Dizlerimizin üstünde iki yanına geçtiğimizde bir süre hiç bir şey söylemedi. Sanki bir şeyler mırıldanıyordu, ama hiç bir şey anlamıyordum. Ara sıra durarak bize bakıyordu ve baştan aşağı gözden geçiriyordu bizi.

5 dakika böyle geçtikten sonra Elif’e dönerek, kötü varlıkların rahmini bağladığını ve bu bağı ancak kendisinin çözebileceğini söyledi. Elif’e baktığımda gözlerinde hem mutluluk, hem de hayranlık gördüm. Ama bu bana hiçte anormal gelmedi. Sanki bir rüyada gibiydim ve olanlar gayet normaldi. Adam sonrasında bana dönerek, benim de rahmime kötü varlıkların yerleştiğini ve bu durumu yine ancak kendinin çözebileceğini söyledi. Sonrasında bana çıkmamı söyleyerek, önce Elif ile ilgileneceğini söyledi. Hiç ses çıkarmadan kalktım ve dışarı çıktım. Kapının yanında beklerken kısa sürede içeriden zar zor ancak kapının dibinden duyulabilen sesler gelmeye başladı. Elif açık seçik inliyordu ve gelen sesler içeride aslında yapmamaları gereken bir şeyler yaptıklarına şüphe bırakmıyordu. Fakat o anda bile oradan kaçmak veya içeri girip Elif’i adamın ellerinden almak geçmedi içimden.

Daha 10 dakika geçmeden kapı açıldı ve Elif, yüzünde bir rahatlama ifadesiyle dışarı çıktı ve hocanın beni beklediğini söyledi. Cevap vermeden içeri girdim ve kapıyı kapattım. Adam, eliyle yanına oturmamı işaret etti. Çok kaba bir şekilde rahmimi kötü varlıkların işgal ettiğini tekrarlayarak, beni iyileştirmezse kısa sürede çok hastalanacağımı söyledi. Söyledikleri şu anda kulağa ne kadar inanılmaz geliyorsa, bana o anda, o kadar olağan ve inandırıcı geliyordu.

Adam uzanmamı söyleyince itiraz etmeden sırt üstü yere yattım. Adam tam karşıma gelerek elleriyle bacaklarımı araladı. İçimdeki o cılız ses hala kaçmam için beni ikna etmeye çalışsa da umursamıyordum. Tam bacaklarımın arasına geçerek yüzünü kasıklarıma yaklaştırdı. Külotumu yana çekerek bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bir yandan da ara sıra bacak arama üflüyordu ve nefesini vajinamda hissetmek, inanılmaz rahatlatıcı ve zevkli geliyordu bana. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra parmaklarını da işin içine soktu ve bütün bacak aramı, iki deliğimi de ihmal etmeden okşamaya ve parmaklamaya başladı. Zevkten inliyordum artık.

Bir süre daha böyle devam ettikten sonra, geri çekildi. Soran gözlerle baktığımda cebinden katlanmış, küçük bir kâğıt parçası çıkardı ve bunu sürekli külotumun içinde vajinama temas eder şekilde tutmamı söyledi. Kâğıtta çok güçlü bir büyü olduğunu ve bu büyünün rahmimdeki kötü varlıkları rahatsız edeceğini, ama tam iyileşebilmem için daha uzun süre onu görmeye devam etmemin gerektiğini söyledi. Sonrasında bana korunup korunmadığımı sordu. Bende doğum kontrol hapı kullandığımı söyledim. Hapları acilen bırakmam gerektiğini, bu tip hapların rahmi kötü varlıklara daha uygun bir hale getirdiğini ve yanına 15 günde bir, hatta bazen haftada bir gelmem gerektiğini söyledi. İnanılacak gibi değildi ama inanıyordum! Elimde değildi! Bütün iradem yerle bir olmuştu sanki ve bu pespaye adamın kölesiydim. Dediklerini itiraz bile etmeden kabul ettikten sonra, adamın, “Çıkabilirsin!” demesiyle birlikte kendimi dışarı attım ve karşımda Elif’i gördüm. Yüzündeki o tatmin ifadesi hala duruyordu ve aynı ifadenin benimde yüzümde olduğunu bilmem için aynaya bakmama gerek yoktu.

Adamın yardımcısı olan kadın, yüzünde pis bir sırıtışla yanımıza gelerek, haftaya gelmemiz gerektiğini ve (o günün parasıyla) 100’er Lira vermemiz gerektiğini söyledi. Gittikçe daha inanılmaz oluyordu durum. Hem taciz edilmiştik, hem de üstüne para vermeliydik. Ses çıkarmadan parayı verdikten sonra hızlıca dışarı çıktık ve arabaya atlayarak oradan ayrıldık. Yol boyunca hiç konuşmamıştık ilginç bir şekilde. Elif’i eve bıraktıktan sonra eve gidip olanları mantıklı bir şekilde düşünmeye çalıştım, ama aklımda kurduğum hiç bir şey mantıklı değildi. Açıkça o adamın beni becermesini istiyordum, gittikçe daha da artan bir arzuyla. Dediğini de yerine getirerek verdiği katlanmış ufak kâğıt parçasını külotumun içine, tam vajinamın üstüne yerleştirdim ve onu tekrar görmeye gidene kadarda orada sakladım. Hemen ertesi gün doğum kontrol hapını da bıraktım ve bir haftanın geçmesini sabırsızlıkla bekledim.

Sonraki hafta geldiğinde, Elif, yine birlikte gitmemiz için aradı. Yolda tek kelime etmedik birbirimize. Ama sabırsızlandığımız ikimizin de yüzünden belliydi. Aynı yere gittiğimizde yine benzer şeyleri yaşadık, fakat bu sefer beni önce almıştı. Bu durumun Elif’i kıskandırdığı açık seçik belli oluyordu ama umursamamıştım. İçeri girdiğimde, adam uzatmadan kabaca soyunmamı emretti. Hiç itiraz etmeden üstümdeki her şeyi çıkardım. Adamın karşısında çırılçıplak öylece dururken kendimi inanılmaz güçsüz ve zavallı hissediyordum. Uzanmamı söylediğinde sırt üstü yere uzandım. Adam bacaklarımı iki yana iyice açarak araya girdi ve kalçalarımı kucağına aldı. Vajinam açık bir şekilde adamın önündeydi. Bir şeyler mırıldandıktan sonra sanki muayene edermiş gibi iki eliyle vajinamı ellemeye ve parmaklamaya başladı. Zaten daha soyunduğum anda ıslanmıştım, ama adam bunları yapmaya başladığında bacak aram artık yapış yapıştı.

Bir süre bu şekilde vajinamla oynadıktan sonra şalvarını çözdü ve bacaklarımın arasına geçti yine. Gözlerime inanamamıştım. Adamın penisi inanılmaz büyük ve kalındı. İçime girdiği anda nefesim kesilmişti. Bağırmamak için kendimi zar zor tutarken inliyordum. Kısa bir süre içimde hareketsiz kaldıktan sonra temposunu yavaşça arttırarak beni becermeye başladı. İçime her girişinde gözümde şimşekler çakıyordu, ama bir o kadarda zevk alıyordum. Yaklaşık 10 dakika gidip geldikten sonra içime boşaldı. Penisini çıkardığında vajinamın içinden adamın spermleri akıyordu ve sanki içimi oymuştu adam. Genişlediğimi hissediyordum. Kalkmak için yeltendiğimde, adam daha işinin bitmediği söyledi. Başucuma gelerek biraz önce içimden çıkan penisini ağzıma dayadı. 5 dakikalık oral seks sonunda yine aynı şekilde dev haline geri dönmüştü. Pozisyonu değiştirmeden bacaklarımın arasındaki yerini tekrar aldı ve içime bu sefer daha rahat bir şekilde girdi. İkincide, alıştığım için daha çok zevk alıyordum ve kasıklarımı sürekli ona bastırmaya çalışıyordum. Bu sefer daha uzun becermişti beni. Boşalması için yarım saate yakın içimde kalması gerekmişti ve yine aynı yoğunlukta boşalmıştı. İki boşalma sonunda içime o kadar çok boşalmıştı ki, adamın spermlerini gayet rahat hissediyordum. Veya bana öyle gelmişti, çünkü içimi yakmıştı.

Üstümden kalktığında içimi temizlemememi söyledi. Kendi elleriyle külotumu giydirdikten sonra spermlerinin iyileştirici gücü olduğunu ve 2 gün içimde kalmaları gerektiğini söyledi. Ben de, bu sanki çok normal bir şeymiş gibi itiraz etmeden kabul ettim. Eliyle kovar gibi çıkmamı ima ettiğinde sessizce dışarı çıktım ve Elif’in sabırsız bakışlarıyla karşılaştım. Kadın iznini alır almaz içeri girdi. Kısa sürede işi bitip çıktığında kıpkırmızıydı. Aynı şekilde yine kadına parayı verip, hızlıca arabama atlayarak Ankara’ya geri döndük.

Sonraki zamanlarda bu durum bir rutin haline geldi. Her hafta koşa koşa kendimizi o adamın kollarına atmak için Polatlı’ya gidiyorduk ve üstüne para veriyorduk. Sanki filmlerde anlatılan tarzda bir büyünün etkisi altındaydık ikimiz de ve bundan şikâyet te etmiyorduk kesinlikle. Hatta adam beni bazı hafta sonları onunla kalmam için çağırdığında, eline yeni bir oyuncak geçirmiş bir çocuk gibi inanılmaz bir mutlulukla koşa koşa yanına gidiyordum ve hafta sonunu onun yatağında geçiriyordum. Sözde içimdeki kötü varlıklar kovuluyordu, ama asıl olan adam içimi sürekli spermleri ile dolduruyordu.

Beklenen olay kısa sürede oldu elbette. Ve uyanmamı sağlayanda ilginç bir şekilde bu oldu. Adama ilk gitmemizin üzerinden 3 ay geçtiğinde, âdetim gecikmişti ve mide bulantılarım başlamıştı. Şüphelenmem için daha fazlasına gerek yoktu. Hemen bir doktora gittim ve 2 aylık hamile olduğumu öğrendim. Aslında durumun kafama dank etmesini sağlayan bu da değildi. Hemen koşa koşa adamın yanına gittim. Adam bana rahmimde hayırlı bir varlık olduğunu ve kesinlikle doğurmam gerektiğini söyledi. Bu sözleri duyar duymaz uyandım! Fakat itiraz etmeden söylediklerini kabul ettiğim yalanını attım ve hızlıca oradan çıktım. Daha oradan çıktığım anda Elif’i aradım ve onunda aynı durumda olduğunu, 2 gün önce adamla görüştüğünü öğrendim. Tek fark Elif uyanmış değildi! Yanına nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. O kadar hızlı kullanıyordum arabayı ki, göz açıp kapayana kadar Elif’in yanına varmıştım sanki.

Ve Elif’i uyandırmam neredeyse 1 haftamı aldı. Uyanması için adamın bana yaptıklarını detaylı bir şekilde anlatmam gerekmişti. Her anlattığımla yüzündeki hayal kırıklığı artan Elif, sonunda kürtaja ve bir daha o adamı görmemeye ikna olmuştu. Neredeyse kürtaj olamayacak haftanın sınırında ikimiz de zar zor ayarladığımız bir doktor sayesinde kürtaj olmuş ve içimizdeki Veled-ül Zina’larden kurtulmuştuk.

Sonrasında adam beni aramaya ve mesaj atmaya devam etti. Benden cevap alamadıkça attığı mesajlar tehdit içerikli olmaya başladı. Nasıl çarpılacağımdan ve nasıl yanacağımdan bahseden mesajlardı genelde. Ben de sonunda numaramı değiştirerek bu sorunu çözmüştüm. Elif’e sorduğumda onu da aradığını öğrendim ve Elif cevap vermediğini söyledi. Fakat bu olaylardan sadece 4 ay sonra Elif tekrar hamile kaldı. Ve o zaman benden gizli bir şekilde o adama gittiğini düşündüm. Sanırım karnındaki o adamın çocuğuydu. Zaten bu olay üstüne de, çok kısa bir zaman dilimi içinde Elif’le görüşmelerimiz iyice azalarak sonunda tamamen bitti.

Ara sıra halen ortak arkadaşlarımız sayesinde Elif’ten haber alıyorum ve Facebook’ta çocuğunun birkaç resmini gördüm; aynı eğri burun ve aynı delici mavi gözler!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Boynuza Alışmak

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Boynuza Alışmak

Melek sıcak, cana yakın kişiliğiyle hep bize iyi bir arkadaş çevresi yaratmıştı. Yeni siteye daha taşındığımız ilk gün karım arkadaş yapmaya başlamıştı bile… Burada da öyle olacak gibiydi.

Bizim bloktan Belgin isminde biriyle çok iyi anlaşmıştı. Bir kaç gün sonra eşini de benimle tanıştırdı. Biz erkekler de uyuştuk. Metin de benim gibi bir şirkette yöneticiydi. Ardından onların arkadaşları iki çiftle daha tanıştık. Hasan ile Ceyda ve Mehmet ile Leyla…

Hasan büyük projeler yapan bir müteahhitti, diğerlerine göre oldukça varlıklıydı. Mehmet’in de bir araba galerisi vardı. Eşlerimizin hepsi ev kadınıydı. Sadece bizim çocuğumuz yoktu. Melek bazen çalışmak istediğini söylerdi ama rahat hayata alıştığı için bir girişimde de bulunmazdı.

“Neredeyse 30 oluyorum. Artık bu yaştan sonra iş hayatına falan alışamam” derdi. Zaten kıyamazdım ki onu kırmaya, zorlamaya… Seviyordum karımı, üzerine titrerdim hep… Benim çalıştığım zaten bize yetiyordu, güzel, seksi karıcığımı yoramazdım.

Kısa zamanda birlikte gezip eğlenen bir gurup olduk. Çift olarak bir şey yapmadığımız zamanlarda da erkekler toplanıp maç seyrediyor ya da poker oynuyorduk. Kadınlar da kendi aralarında yapacak şeyler bulmakta zorlanmıyorlardı.

Çift olarak Belgin ve Metin’le daha yakınlaşmıştık. Metin bana Hasan ve Mehmet’in başka kadınlarla beraber olduklarını, hatta rus kadınlarla yaptıklarını ve ballandıra ballandıra anlattıklarını söyledi. Kendisinin de bir kere denediğini ama suçlu hissettiği için bir daha yapmadığını ekledi.

“Ben de karıma yapamam böyle bir şey dedim. Benim karım o rus kadınlarından daha güzel zaten… Ama onlara da karışmam. Kendi hayatları tabii” dedim. Güldük.

“Merak etme, yakında sana da anlatmaya başlarlar…” dedi.

Dediği gibi de oldu. Samimiyetimiz arttıkça poker partilerimizde, evde eşlerimiz yokken belden aşağı hikayeler gırla gitmeye başladı. Becerdikleri kadınlardan orospu gibi bahsediyorlardı.

Özellikle Hasan, sitede kimisi evli bir sürü kadını becermiş olmakla övünüyordu. Çok güzel olanlarını, özellikle bana da hava atmak için tanıyıp tanımadığımı soruyor, tanımıyorsam ötekilere kadının ne kadar güzel olduğunu tasdiklettiriyordu.

Zenginliğinden de kaynaklanan abartılı bir kendine güveni vardı. Hatta karısı bir keresinde başka bir kadınla bastığında bile karısını sakinleştirmeyi, hatta zeytinyağı gibi üste çıkmayı bile becermişti. Karısı Ceyda yaşadığı güzel hayatı kaybetmektense, azgın kocasının çapkınlıklarına göz yummayı kabullenmişti.

Hasan’ın yakışıklı olduğu söylenemezdi ama kadınlara karşı, hele özellikle evli kadınlara karşı bir şeytan tüyü olduğu belliydi. Hikayeleri ve tavrı eğlenceli olduğu için zevkle dinliyorduk. Kadınları neresinden, nasıl siktiğini detaylarıyla anlattıkça, biz de hem gülüyor hem de tahrik oluyorduk.

Karımla aramızda gizli bir şey olmazdı. Bunları karıma söylediğimde Melek Belgin’in de Hasan hakkında benzeri şeyleri ona anlattığını söyledi. Kocası bahsetmişti ona da… Karısını düşünüp üzüldük, ama kendi seçimiyse hak ediyor dedik. Hasan da eğlenceli biri olduğu için ona da kızamadık.

Taşınalı bir kaç ay olmuştu. Yazın kendini hissettirmesiyle birlikte hafta sonu plaja gitme fikri atıldı. Bir araya gelip toplandığımızda, eşlerimiz birbirleriyle yarışacak kadar güzel ve seksi giyiniyorlardı. Bunun plajda kendini daha da belli edeceği düşüncesi beni heyecanlandırmıştı. Hepsi güzel kadınlardı. Melek’in en çekicileri, en seksileri olması bana gurur hep verirdi.

Hafta sonu gerçekten kadınlar için gövde gösterisi gibi olmuştu. Kadınlar bir birine iltifatlar ediyordu ama biz erkekler de kaçamak bakışlarımızla diğer eşleri süzüyorduk. Minicik bikinilerle ortada dolaşırlarken en çok karımın ilgi çektiği hissine kapıldım.

Hele Hasan, karımı öyle bir süzüyordu ki… Sikici bakışlarını gizlemeye bile çalışmıyordu. Karım da böyle çapkınlıkları dillere destan ve varlıklı, güçlü bir erkeğin ilgisini çekmekten hoşlanmış görünüyordu. Aldırmadım.

Sonuç olarak ailece arkadaştık, bana veya karıma bir kötülük yapacağını düşünemezdim. Güzel karıma ilgiyle bakmasında bir mahzur olamazdı. Zaten diğerleri de bakıyorlardı karıma… Benim onların eşlerine baktığım gibi…

Hep birlikte keyifli bir gün geçirmiştik. O gece, gündüz plajdaki psikolojimizin de etkisiyle azmış bir şekilde yatağa girdik. Melek de benden farksızdı. Daha ben istemeden sarıldı bana… Banyodan çırılçıplak gelmişti zaten…

“Beğendin mi karını bugün?” diye sordu dudaklarımı kemirirken…

“Evet aşkım…” dedim. “Hepsinin gözü senin üstündeydi. Harikaydın. Çok seksi bir görüntün vardı. Minicik bikiniyle bitirdin herifleri…”

“Bitirdim değil mi? Hepsi sikecek gibi baktılar bana kocacığım…” derken eliyle külodumun içinde sertleşen sikimi dışarıya çıkarmaya çalışıyordu sabırsız hareketlerle… Onun ahlaksız konuşması daha da azdırdı beni…

“Deme öyle kız… Sikecek gibi falan… Ya Hasan’a ne dersin? Nasıl da iştahla bakıyordu sana… Ah, şu senin seksiliğin yok mu karıcığım… O tecrübeli adamı bile kendine hayran bıraktın.”

“Öyle mi diyorsun?” dedi karım, şeytanca gülümseyerek öpüştü benimle… “Sikecek gibi bakıyordu değil mi?” Çılgınca seviştik karımla…

Hafta sonları plaja gitmezsek, biz erkekler maç seyrediyor, hafta arasında da poker için bir gece buluşuyorduk. O gecelerde yine Hasan bize çapkınlık maceralarını anlatıyor eğlendiriyordu.

Yeni takıldığı evli bir kadın vardı son zamanlarda… En çok onu anlatıyordu. Anlaşılan tam bir maldı kadın…

“Her istediğimi yapıyor azgın orospu…” diyordu. Kocası işe gidince kadın arıyormuş. Hasan da daha kadın yataktan kalkmamışken kendi anahtarıyla giriyormuş yatak odalarına… Kadını öyle terbiye etmiş ki, yatağın ortasında domalıp bekliyormuş Hasan’ı…

“Vayy… Şanslı köpek…!” diyerek tebrik ettik. Sanki biz yapıyormuşuz gibi heyecanlandık.

“Öyle güzel bir götü var ki arkadaşlar… Zaten kendisi de güzel ya… Fakat amından çok götünü sikiyorum kaltağın…” diyordu.

Kadının götüne alırken acıdan kıvranmasını, inleyip bağırmasını öyle güzel anlattı ki kendimizden geçtik. Bir dahaki sefere bize göt deliğinin resmini getirecekti. Pokerde kazanana göstereceğini söyledi.

“Çok adisin Hasan” dedi Mehmet. Hepimiz Güldük.

Bir sonraki hafta gerçekten telefonunda kadının resminin olduğunu söyledi. Oyunda para yerine resmin olduğu telefonu koydu. Hepimiz itiraz etmeden kabul ettik sürdüğü peyi, heyecanlanmıştık.

Pezevenk o eli kazandı. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Ondan sonraki ellerde de para yerine resmi yatırdı. Kendisi de göstermek istiyordu belli ki… Mehmet bir eli kazanınca, Hasan telefonu eline aldı. Resimleri açtı.

“Bak, şu ilk resim kadının sikilmeden önceki hali…“ dedi. Mehmet,

“Offf… Nefis… Daracık lan bu göt deliği… Sadece bu mu? Yüzünü çekmedin mi?” dedi.

“Yok artık sen de… İfşa edecek halim yok ya siktiğim karıyı… Evli kadın, kocası var. Bak, bu da yarım saat sikildikten sonraki hali…” diye gülerek tekrar uzattı. Mehmet bu kez,

“Ohhaa…! Naapmışsın karıyı sen böyle ya?“ dedi şaşkınlıkla. Metinle ben meraktan ölüyorduk ama bize göstermiyorlardı. “Tünel olmuş bu ulan” dedi Mehmet yine… Hasan gururla gülümsüyordu.

“Bunu bana göndersene Hasan… N’olur lan, otuzbir çekmek isterim buna…” diye itiraf etti Mehmet. Hasan,

“Olmaz” dedi “Değeri düşer. Kazandıkça bakabilirsiniz sadece…”.

“Çok adisin abi yaa…” dedik ama gecenin sonuna doğru Hasan hepimizin resmi görmesini sağladı. Bu çok yakın çekimler çıldırtıcıydı. Gerçekten de deliğin geçirdiği değişiklik inanılmazdı.

Bu daracık şey nasıl böyle kocaman bir delik olabilirdi? Kadına acımak mı lazım, sevinmek mi bilemedim. Benim pek tecrübem yoktu bu konuda… Melek hoşlanmadığı için biz yapmazdık. Çok ısrar etmeme rağmen ucunu bile sokturtmamıştı bana…

“Acıyor, asla yaptırmam…” deyip kestirip atardı. Tabii bunu poker arkadaşlarımla paylaşacak değildim.

İşler ve arkadaşlıklar arasında yaz güzel geçiyordu. İşyerinde terfi etmem söz konusuydu… Daha çok çalışıyordum. Bir sabah tabletime bir mesaj geldi. Hasan’dan geliyordu mesaj…

“Sabah işim var. Öğleden sonra saat 2 de gelebilirim. Hazır ol” diyordu. Şaşırdım. Bunu beklemiyordum. Tam gelen mesaja “Anlamadım?” diye cevap yazmak üzereydim ki sabah aceleden yanlışlıkla Melek’in tabletini aldığımı fark ettim.

Çarpılmış gibi kalakaldım o anda… Gelen mesaj bana değildi, karım içindi.

Birden kafamda bir şimşek çaktı. Hasan Melek’le buluşuyordu. Ne için gelecek olabilirdi? Benim biricik karım, tek aşkım, herkesten çok güvendiğim insan… Karım beni aldatıyor muydu yoksa?

Hem de Hasan’la… Aman allahım… Yoksa… O nasıl becerdiğini ballandıra ballandıra anlatıp durduğu, bize göt deliğinin resimlerini gösterdiği evli kadın benim karım mıydı?

Resmi hatırlamaya çalıştım. Karımın olabilir miydi o sikilmekten açılmış göt deliği…? Resmen iptal olmuş, aptallaşmıştım. Ne düşüneceğimi şaşırmış vaziyetteydim. Çalışabilecek durumda değildim. Hemen eve gidip karımla konuşmam lazımdı.

Eve zamansız geldiğimde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Melek mutfaktaydı. Neşe içinde cıvıldayarak yemekle uğraşıyordu. Aşığına bir şeyler hazırlıyordu sanırım. Sikicisini seviştikten sonra besleyecekti sanırım kahpe…

Beni görünce şaşırdı şöyle bir… Hatta bozuldu diyebilirim. Aldırmadım. Çantamdan çıkarttığım tableti titreyen ellerimle ona doğru uzattım. Ekrandaki Hasan’dan gelen mesajı gösterdim.

Bakar bakmaz anladı, başını çevirdi, yüzü kıpkırmızı oldu. Bu her şeyi itiraf etmek demekti. Gözleri doldu. Konuşamıyordum. Melek benden önce kendini toparladı. Başını kaldırıp normal bir sesle,

“Evet” dedi. “İnkar etmenin alemi yok, iki aydır Hasan’la beraberim.” Sesim titreyerek,

“Peki ne yapacağız Melek?” diye sordum. Sanki suçlu olan benmişim gibi… Aldatırken kocasına yakalanmış bir kadının ezik psikolojisi yoktu karımda… Umurunda bile değildi benim durumum… Bir an bile korkmamıştı.

“Hasan’dan ayrılmak istemiyorum. Ona çok bağlandım. Seni seviyorum. Kocamsın. Ama onsuz da olamam sevgilim….”

“Ama… Ama onunki bağlanmak değil Melek… Poker partilerinde seni nasıl siktiğini anlatıp duruyor bize, arkanın ne hale geldiğinin fotoğraflarını gösteriyor. Arka diyorum kibarca, ama bütün erkekler senin götünün deliğine bakıyor aşkım…”

Bir an durakladı. Sonra omuzlarını silkti. Dünya yansa umurunda değidi karımın… Dediği gibi körü körüne, büyülenmiş gibi bir vaziyeti vardı.

“Ne olursa olsun… Durum bu… Bunu böyle kabul etmen lazım… Yoksa… Bilmiyorum…”

Bir şey diyemedim. Donup kaldım. Halbuki karıma Hasan’ın ne adi bir ibne olduğunu, onu sadece cinsel bir mal gibi kullandığını söylemek istiyordum. Söyleyemedim. Zaten söylesem de bir faydası olmayacaktı. Her şeyi göze almış bir kadın vardı karşımda…

Evden çıktım. Sokaklarda avare avare dolaştım. Konuşacak birine ihtiyacım vardı. Aklıma ilk gelen Metin’i aradım. Utanıyordum ama konuşmam lazımdı biriyle… Metin de iyi bir dinleyiciydi, görüşlerine güvenirdim.

Metin’le bir kafede oturduk. Merakla konuşmamı bekliyordu. Yıkılmış halimden önemli bir şeyler olduğunu anlamıştı. Olan bitenin hepsini anlattım. Mesajı, karımın verdiği ültimatomu, pervasız hareketlerini… Sonunda,

“Ne bileyim dostum…” dedi. “Normal şartlarda, normal bir erkek cinayet işler bu durumda ama… Sen modern görüşlü bir insansın. Ayrılmak istiyor musun peki?” diye sordu.

“Hayır, asla ayrılamam. Seviyorum Melek’i…” dedim

”O zaman… Melek de ondan ayrılamayacağına göre… Zamana bırakacaksın, her şeye katlanacaksın dostum…“ dedi.

Benim de eğilimim o yöndeydi aslında. Kimseye söylememesi için uzun uzun rica edip ayrıldım. Biraz daha sokaklarda dolaşıp eve döndüm. Öğleden sonra olmuştu bile, saat bir gibiydi.

Melek beni bekliyordu. Sessiz ve sakin halimden bir şeyler anlamıştı her halde… Yüzüne baktım, utançtan kısılan bir sesle,

“Senden ayrılmak istemiyorum Melek…” dedim. “Boşanmak istemiyorum.”

“Peki… Hasan olayı ne olacak?” diye sordu. Biraz rahatlamış gibiydi.

“Lanet olsun. Duruma razıyım. Ne yaparsan yap… Dedim ya, senden ayrılamam ben…” Karımın yüzü gülmeye başladı.

“Bunun çok gizli kalması gerektiğini söylememe gerek yok herhalde…” Bu kez yüzü daha bir aydınlandı. Utanmasa kahkaha atacaktı sevgili karım,

“Hasan’a söylemem gerek ama…” dedi. Sonra ekledi “Daha çok zevk alır Hasan… Boynuz takmak hoşuna gidiyor.” dedi utanmazca sırıtarak, üstüne basa basa… Ardından “Saat iki gibi gelecekti biliyorsun. Biraz sonra burada olur.” dedi.

Buna hazır değildim. Bu kadar büyük bir sorunumuz varken telefon edip “Bugün gelme Hasan, kocam öğrendi” demiştir, bu inceliği göstermiştir diye düşünmüştüm. Oysa bunun yerine bana,

“İstersen Hasan gelmeden sen çık dolaş bir süre…” dedi. “Sanırım onun evde olmasını ve yapacaklarımızı bugün pek kaldıramazsın. Benim de Hasan için hazırlık yapmam lazım. İşimiz bitip o gidince ben seni çağırırım.” dedi.

Bu duyarsızlığına inanamadım. Çok kızdım, sinirlendim, ama başka da çarem yoktu galiba… Kös kös çıktım evden… Sevgili karımın sevgilisine hazırlanması için onu yalnız bıraktım.

Nasıl bir hazırlık yapacaksa artık… Hasan anal seks meraklısı olduğundan mutlaka anal yapacaklardı. Önceden lavman mı yapacak, temizlenecek mi, jartiyer filan mı giyecek, bilmiyordum ki…

İşe gittim bir kaç saat orada kendimi oyamaya çalıştım. Zaman geçmek bilmiyordu bir türlü… Ben çalışmaya çalışırken, Hasan evimde, benim yatağımda karımı sikiyordu. Mesai bitimine yakın Melek aradı.

“Gelebilirsin aşkım” dedi. Kendi evime gitmek için izin gelmişti. Moralim yerlerde, bozuk bir halde geç saatte eve gittim. Melek de yorgun, bitkin bir haldeydi. Sevgilisini uğurlamış, kocası geldiğinde başını bile kaldıracak durumu yoktu.

Hasan epeyce hırpalamış olmalıydı karımı… Durum onu gösteriyordu. Dudakları örselenmiş, öpülüp emilmekten şişmiş, saç baş dağılmış durumdaydı. Orasında burasında etinde morluklar, üzerine geçirdiği sabahlıkta yer yer ıslak lekeler görünüyordu. Sperm olmalıydı bu lekeler, ortağımın dölleri… Dayanamadım,

“Çok yorgun görünüyorsun.” dedim yüzüne bakarak…

“Evet aşkım, çok ama çok yorgunum… Bittim…” dedi kısaca… Orospu çocuğu Hasan… Benim güzel, narin karımı, öpmelere kıyamadığım sevgili karımı mahvetmişti sike sike, darmadağın yapmıştı…

O gece ev pek sessizdi, neredeyse hiç konuşmadık. Melek yatak takımlarını bile değiştirme gereğini duymamıştı. Yanıbaşımda, kendinden geçmiş kırık bir kukla gibi yatağa serildi, uykuya daldı hemen…

Bense buram buram yabancı bir erkek teninin kokusunun sindiği, Hasan’ın terinin koktuğu, akıttığı spermlerinin ıslak ıslak üstüme bulaştığı yatakta sesimi çıkartmadan uyumaya çalıştım.

İki gece sonra poker gecemizdi. Hasan’ın yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum. O resimleri yine para yerine sürecekti. Nasıl katlanacaktım bu sefil duruma?

Poker gecesine ayaklarım geri geri giderek ayrıldım evden. Zaten artık Metin de biliyordu o kadının karım olduğunu… Belki Mehmet de biliyordu. Belki değil, mutlaka biliyordu. Oyun başladı. Görünüşte herkes normal davranıyordu. Fakat kaçamak bakışlardan, mimiklerden herkesin olayı bildiğini anladım.

İçine düştüğüm durumu Metin’e anlatırken aramızda sır olarak kalmasını istemiştim ondan… Fakat anlaşılan böyle matrak bir konuyu anlatmadan duramamıştı Metin… Rezil olmuştum. Tam bir rezaletti.

Hasan ise kaçamak filan değil, direkt gözlerimin içine alay edercesine, istihzayla bakıyordu bana… Her zamanki gibi oyun kızışıp sikiş hikayelerini anlatmaya başladığında ben rahatsızlığımı gizlemeye çalışıyordum. Anlattığı sikiş olayının kahramanı elbette karımdı.

Ballandıra ballandıra ismini vermeden kocasının yatağında kadını nasıl becerdiğini, isterik kadının götünü sikmesi için nasıl yalvardığını anlatıyordu. Bana ara sıra bakışlar atıp, benim kızarıp bozulmamdan keyif çıkartmaya çalışıyordu sanki…

Karımın resmine tekrar bakma fırsatı olduğunda Metin’in de heyecanlandığını ama bana belli etmemeye çalıştığını hissettim. Telefonda karımın resimlerine bakarken heyecanlanmıştı. Karımın sikilmiş götünün resimlerine bakıyordu herkes… Offf… Ne büyük utanç…

O gece Hasan sırf bana karımın sikilmiş resmini göstermek için bir el de bana özellikle yenildi.

Ben de diğerleri gibi titreyen ellerimle Hasan’ın telefonundaki resimlere baktım. Zor bir duyguydu karımın arka deliğinin öyle bollaşmış halini görmek. Özellikle sanki başka bir kadının resimleriymiş gibi Hasan’a yaptığından dolayı iltifat etmek çok ağırdı. Olayın ne olduğunu odadaki herkes biliyordu oysa…

Hasan o anların her saniyesinin zevkini çıkardı. O gece eve döndüğümde Melek beni gülerek karşıladı. Hasan ben daha eve varmadan ona telefon ederek olayı anlatmış. Çok keyif almış yaptığından… Karımın da hoşuna gitmişti yaşadıklarım… Gülümseyerek karşımda kalçalarını okşarken,

“Gerçeğini görmek ister misin hayatım? “ dedi şımarık bir şekilde… Kendime engel olamadım. Heyecanla,

“Evet! “ dedim. “İsterim. Çok isterim hem de…”

Soyunup bana da domalacağı, götünün son halini gösterip o genişlemiş deliğini bana da siktireceği beklentisiyle sikim sertleşmeye başlamıştı bile… Önümdeki kabarıklığı ve aşırı istekli halimi görünce bir kahkaha attı karım,

“O zaman Hasan’dan rica et canım… Bir dahaki sefere senin yanında siksin beni… Sen de gerçeğini görmüş olursun. Hahahaha! “ diye gülüp yatak odasına, uyumaya gitti.

Adeta beynimden vuruldum o anda… Orospu benim zayıflığımla alay ediyor, beni aşağılıyordu. Fakat yapacak bir şeyim yoktu. Çaresizdim. Ben de gidip yanına yattım. Uyuduk.

Gündüzleri ben işte çalışırken, Hasan’ın gelip karımı becerdiğini düşünmek artık normal bir rutin halini almıştı benim için… Karım akşamları bana onunla birlikteyken yaptıklarını anlatmaktan özel bir zevk alıyordu. Bu belliydi. Detaylarına kadar anlatıyordu orospu…

Hasan nasıl sikmiş, evin nerelerinde sevişmişler, kaç posta sikilmiş, herif onu hangi pozisyonlarda sikmiş… Bazen, çok seyrek ama, teselli ikramiyesi verir gibi bacaklarını açıp yatıyordu altımda… Ben onu sikmeye çalışırken, o durmadan anlatıyor, anlatıyordu. Üstünde debelenirken, çaresizce karımın kulağımın dibinde anlattıklarını dinlemek zorunda kalıyordum.

İşlerim yoğunlaşmıştı. Yetiştirmemiz gereken bir iş dolayısıyla hafta sonu da dahil geç saatlere kadar çalışmam gerekiyordu. Pazar akşamı derbi maçını kaçıracağım için canım sıkkındı. Eve gidip karımla maçı seyredemeyeceğim için üzgündüm.

Fakat önemli bir evrak eksikliği yüzünden o gece çalışmayacağım ortaya çıktı. Kimse neden eve gidiyorsun diyemezdi. Çok sevinmiştim. Maç başlamadan eve yetişebilecektim. Hemen fırladım. Melek’e de güzel bir sürpriz olacaktı.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir gariplik hissettim. Salona girdiğimde şaşkınlıktan dona kaldım. Hasan kanepede televizyonun karşısına kurulmuş ayaklarını ortadaki sehpaya dayamıştı. Yarı çıplaktı. Üzerinde baksırından başka bir şey yoktu. Beni görünce,

“Hoş geldin Tarık… Seni beklemiyorduk?” dedi şen bir sesle. Ben hala şaşkın şaşkın bakınırken yatak odasından karım çıktı.

Üstünde bir Fenerbahçe forması vardı sadece… Uçları belirgin bir şekilde görünen göğüslerinde sütyen olmadığı gibi, külot izi de yoktu. Formanın içinde yılan gibi çırılçıplaktı karım… Poposunun altı açıktaydı. Güzel, uzun bacakları ojeli ayakları ile muhteşem görünüyordu. Oturduğunda her tarafının ortaya çıkacağı besbelliydi.

“Aaaa! Kocacığım nerden çıktın sen? Hiç beklemiyordum.” dedi tutuk bir şekilde, formanın eteğini çekiştirerek… Utanmıştı nedense… Daha önceki rahat ve meydan okuyan tavırlarının tersine, benim birlikteliklerine şahit olmamdan sanki biraz rahatsız olmuştu. Gereksiz… Hasan,

“Yahu adam evine gelmiş. Bir hoş geldin demez mi insan kocasına?” diye karıma takıldı. Karım,

“İşim çok deyip duruyordu da… Biraz şaşırdım o yüzden…” diye kendini açıkladı. Bana da zoraki bir gülümsemeyle ”Hoş geldin canım…” dedi. Hasan,

“Aramızda teklif mi var canım? Arkadaşız şunun şurasında… Gel Tarık, gel. Otur! Çok heyecanlı olacak bu maç…” dedi. Sanki çok normalmiş gibi oturmak için kanepeye doğru yürüdüm. Hasan karıma dönüp,

“Hadi güzelim bana ve kocana soğuk birer bira getir” dedi. Ben karımdan böyle bir şey istesem “Kendin alsana!” der, terslerdi. Ama Hasan’a,

“Tamam canım… Hemen…” diyerek muhteşem kalçalarını çalkalaya çalkalaya mutfağa gitti. Biz iki erkek arkasından baktık. Poposunun formadan açıkta kalan çıplak kısmı çok güzel görünüyordu. Yuvarlak, taş gibi, sikilesi…

Dikkatimi çekti yalnız, yürüyüşü biraz garipti. Küçük küçük adımlar atıyordu. Sanki çişi gelmiş de tutmaya çalışıyor gibi… Yanına oturduğumda Hasan kulağıma yaklaşıp.

“Yürüyüşünü görüyor musun?” diye sordu. “Öğlenden beri üç posta dostum… Üç posta, sadece götten siktim… Onun için kaportası kaydı.”

Nasıl bir adamdı bu ya? Bana nasıl söylerdi bunları? Karıma nasıl yapardı bunları? Karım bu adamdan nasıl hoşlanırdı? İyice bozuluyordum duruma. Ama allah beni kahretsin, müthiş bir şekilde, alabildiğine tahrik olduğumu da fark ettim. Sikim kalkıyordu.

Karım elinde biralarla geldi. Bize iki şişeyi uzatırken,

“Kötü haber çocuklar…” dedi. “Başka bira yok…” Hasan

“Aaaa olmaz öyle! Tarık şimdi gidip bize alıp gelir. Değil mi Tarık’cığım? Sen hala giyiniksin. Biz ayıp söylemesi, öğlenden beri soyunmuş vaziyetteyiz de… Daha sen gelmeden hemen önce formayı giydirdim Melek’e… Maç başlıyor diye…” Kendisi de koltuğun üstündeki fener formasını geçirmişti üstüne,

“Tabii canım, lafı mı olur?” deyip kalktım. Karıma döndü Hasan,

”Yanındaki ceketimin cebimden cüzdanımı veriver bakim yavrum…” Karım bir hayli kalın ve şişkin cüzdanı Hasan’a getirdi. Hasan da içinden çıkardığı bir tutam parayı saymadan, salkım saçak, çocuğa uzatır gibi bana uzattı.

“Ama lütfen buz gibi olsun. Ilık biradan nefret ederim dostum…” Bir şey demeden alıp çıktım.

Elimde biralarla döndüğümde Hasan beni bir kahraman gibi karşıladı. Biraları buzdolabına koyup geldim. Karım Hasan’ın bir yanında oturuyordu. Ben de öteki yanına yerleştim. Maç başlamak üzereydi. Hasan,

“Bu gece size fena geçireceğiz” dedi. Karım bana dönüp,

“Hasan koyu Fenerli kocacığım…” deyince ne demek istediğini anladım. Ben ve karım diğer takımı tutuyorduk. “Hadi kocacığım sen de çıkart iş kıyafetini…” dedi sonra…

Hala tam olarak olup bitenin şaşkınlığını atamadığım için söylenenleri yapmakla durumu kurtarmaya çalışıyordum. Değişmek için içeri giderken, Hasan karıma saldırırmış numarası yapıp.

“Attığımız her gol için o güzel götüne bi kere daha koyacağın senin” diyordu.

“Sen bir hayvansın biliyor musun? Otururken bile zonkluyor arkam” dedi. “Yok bu akşam, sana başka göt veremem.”

“Ben azarsam yok mok dinlemem biliyorsun. O delik sikilir. Bi daha istersem bir daha sikilir. Sen istesen de sikilir istemesen de…”

“Ay, Hasan lütfen şu maçın keyfini kaçırma n’olur…”

Üstümde şort ve formayla salona döndüm. Birazdan maç başladı. Gittikçe heyecanlanıyordu. Biz de bağırıp duruyorduk. Odada gerilim artıyordu. Hele takımının aleyhine faul çalındığında Hasan çok sinirlendi. Bas bas bağırıyordu.

“Pezevenk hakem…!” diye kükredi.

Maç istediği gibi bitmeyince Hasan çok çok kızmıştı. Öfkesini karımdan alacağı besbelliydi. Kazansa da kaybetse de sikeceği belliydi ama şimdi karım adına korkuyordum.

Hasan yerinden kalktı karıma döndü kolundan yakalayıp divana yatırmaya çalıştı. Melek elinden kurtulmak için bir hareket yaptı.

“İstemiyorum Hasan!” diye öfkeli ve kararlı bir sesle bağırdı. “Acıyor artık yaa… Yeter valla!”

“Kocandan mı utanıyorsun kaltak? Gel buraya. Azdım yine. Dön arkanı. Domal!”

Karım direniyordu. Melek’in yakaladığı kolunu bükerek domaltmaya çalışıyordu. Bunu yaparken de,

”Resmen senden çekiniyor şıllık…” dedi bana, “Kendisi yalvarır ha normalde, sik beni diye…” dedi. Dayanamadım,

“Hasan zorlama istersen. Kolunu kıracaksın” dedim, “Zevk almayacak baksana”

“Eee! Benim zevkim nolacak ulan? Bu siki nereye sokacağım ben? Bak bir sokayım, orospu iki dakika sonra eşek gibi anırmaya başlamazsa bana da Hasan demesinler”

Nasıl konuşuyordu karım hakkında bu adam benim yanımda… Ne sesinden bahsettiğini de anlamamıştım. Melek hiç öyle sesler çıkartmazdı.

Bütün direnmelerine rağmen Hasan karımı yüzükoyun yatırmayı başardı kanepeye… Üstüne çıktı. Kendi formasını çıkarmıştı zaten, karımınki de yukarı kadar sıyrılmıştı. Dolgun yuvarlacık kalçaları her zamanki gibi çok davetkar görünüyordu.

Hasan karımın bacaklarını bacaklarının arasında sıkıştırıp Melek’in ellerini arkada birleştirdi, sıkıca tuttu. Diğer eliyle yarağını tutup ustaca tükürükledi. Karımın kalçalarının arasına dayadı. Tek kasık hareketiyle soktu karıma anladığım kadarıyla… Karımdan kesik bir,

“Ahhh!” sesi çıktı. Bir hareket daha yapıp iyice geçirdi. “Hasan yavaş!” dedi.

Biraz kızgınlık vardı sesinde. Hasan karımın üstünde ileri geri oynamaya başladığında ben de kendimden geçmeye başlamıştım. Elim şortumun üstünden sikime gitti. O sırada Hasan bana,

”Kocası… Şuradan benim telefonumu al da videomuzu çek bakim…” dedi. Dediğini yapıp çekmeye başladım. Karıma da,

“Tanınmak istemiyorsan başını öteki tarafa çevir yavrum… Bunu bizim çocuklara göstereceğim. Yüzünü görmesinler… Gördün mü Tarık, ne kadar düşünceli adamım ben…” dedi. Bir elimde Hasan’ın telefonu, öteki elim sikimde onları seyrediyordum şimdi.

Hasan hızlandıkça karım inlemeye, ahlayıp oylamaya başladı. Biraz daha sert sokmaya başladığında ise sesi iyice garipleşti. “Ayy… İyy.. Ayy… İyy…” diye bağırıyordu. Resmen Hasan’ın dediği gibi adeta anırıyordu karım.

“Çekiyorsun değil mi amına koduğum dümbüğü? Anırması çıkıyor değil mi?“

Hiç olmazsa benim sesim tanınmasın diye evet anlamında başımı salladım. Yaklaştım. Üstten Hasan’ın sikinin karımın götüne girip çıkışını çekmeye başladım. Gerçekten genişlemişti karımın götü. Ne kadar rahat girip çıkıyordu. Am gibi olmuştu.

Dakikalar geçmiş, karım çırpınıyordu şimdi… Hasan çok seri sokup çıkarıyordu artık… Bu sırada karım o tipik, kendine has anırmayı andıran zevk feryatlarıyla boşalmaya başladı.

Pençelerini karımın kalçalarına geçirmiş, kendine çekip çekip duruyor, kasıkları karımın götüne vurdukça şap şap ses çıkarıyordu. İkisi de o kadar çok yüksek sesli sevişiyordu ki komşular ne olduğunu merak etmişlerdir kesin…

Hasan’ın boşalması da hemen arkasından geldi. O da kalın kalın, boğa gibi böğürerek karımın götüne boşalttı spermlerini… İkisi de nefes nefeseydi. Ama karım hiç görmediğim halde soluyordu. Birazdan video çekmeyi bırakmayı akıl edebildim. Hala onlara bakıyordum şaşkınlıkla… Ben bunu hiç yaşatamamıştım karıma…

Hasan doğruldu. Kanepede Melek’in ayaklarını itip oturur duruma geçti. Sigaraya uzandı ama yetişemeyince bana seslendi,

“Versene lan şunu” diye çıkıştı. “Misafir gelmişiz evine amına kodumun… “

Çok bozuldum ama yine de bir şey söylemeden sigarasını verdim. Çakmak için de tekrar laf işitmek istemediğimden hemen bulup yaktım sigarasını…. Kaba herif, ne olacak…

“Hasan, aslında biz evde sigara içmiyoruz ev sigara kokmasın diye… Bunu iç de başka içme lütfen…” dedim. O cesareti nereden bulduğuma da şaşırdım cümlem bittiğinde… Bana öyle bir baktı ki o an fark ettim hatamı…

“Ulan göt…! Sana mı soracağım nerde sigara içeceğimi? Karını sikmek için sana mı sordum gavat? Amından mı sikeyim, götünden mi sikeyim diye senden izin mi aldım ulan?”

Hiç bir şey diyemedim. Karımın yanında daha fazla rezil olmaktan korktum. Karım tamamen ayılmadan, kendine gelmeden Hasan’ın gönlünü almalıydım. Kül tablası getirdim. Önüne koydum. Özür diler bir sesle,

“Kusura bakma Hasan. Vallahi aklım başımdan gitti sizi seyrederken de… Ne dediğimi bilemedim. Gerçekten çok iyiydin. Neydi o çıkarttığın sesler karımdan yaaa? “ Biraz pohpohlarsam kızgınlığı geçer diye düşünmüştüm.

“Senin karı çok iyi, amına koduğumun… Sitede siktiğim en iyi kancık senin karın valla… İnan bana…” dedi sigaranın dumanını suratıma üflerken…

İşe yaramıştı yaptığım yağcılık… Kızgınlığı geçmiş, hatta biraz gülümsemişti bile…

“Gel bak gel!” dedi sigarayı tutmayan eliyle karımın kalçasını araladı. “Görüyor musun deliği? Nasıl açıldı. Resimlerdekinin gerçeğini gör işte. Karınla ne kadar iftihar etsen yeridir.”

Gerçekten öyleydi. Hasan’ın kalın yarağını defalarca yemekten iyice açılmış, kıpkırmızı olmuştu zavallı karıcığımın göt deliği… Beyaz spermler sızıyordu hala o kırmızı delikten… Elim farkında olmadan sikime gitti. Sonra utanıp çektim.

“Kalktı mı lan senin yarak?” dedi gülerek. Ben de Hasan’ın pervasız sertliğinden ürkerek, çarpılmış ağzımla gülmeye çalışarak,

“E… Evet…” dedim.

“Asılmak ister misin pezevenk? Ha? Karının sikilmiş götüne baka baka otuzbir çekmek ister misin?”

“İsterim.”

“Öyleyse dışarı çıkartmadan asıl orda… Sikini görmeyeyim sakın, midem bulanmasın.“

Elimi tükürükleyip şortumun içine soktum. Otuzbir çekmeye başladım. Gözlerimi karımın genişlemiş göt deliğine dikip kendimden geçiyordum. Biraz kapanır gibi oldukça beyaz beyaz döl çıkıyordu dışarı. O kadar çok azmıştım ki kısa zamanda hemen geliverdim. Hasan bana bakıp gülerek,

“Ne gavatsın lan oğlum sen… Ben senin önünde karını sikiyorum, sen karının sikilmiş götüne bakıp otuzbir çekiyorsun, yavşak ibne…” dedi.

Boşalıp cinsel dürtülerim tatmin olduğu için aklım başıma gelmişti. Ağır bir utanç duygusu sarmaya başladı benliğimi…

Yüzükoyun, baygın gibi yatan karımın hala döl sızan göt deliğine son bir bakış atıp,

“Temizleneyim ben…” dedim.

Karım ve sikicisini salonda baş başa bırakıp hızlı adımlarla banyoya doğru resmen kaçtım.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

So Glad We Met

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

“We can meet at the White Horse Inn, about 9 o’clock?” it said in your text. “It will be busy there tonight because there’s a really good band performing. I’ll wait for you at the bar. I’ll have a red flower in my hair.”

As I leave my car in a crowded car park and walk to the entrance to the Inn. I am worried. Although we have been talking online, texting, messaging, and you seem to be everything I want in a woman, this meeting is a big deal. Will we like each other in the flesh as much as in social media?

I can hear loud, energetic rock music coming from within and that relaxes me a bit. Even if the date is a washout, I’ll enjoy the music. It’s going to be a good night, one way or another.

Now I’m at the door of a pretty large room. It’s dark with just the flashing lights on the stage for illumination. The band must have been using a smoke machine because there is a smoky haze. The rock band’s music completely fills the room, making conversation almost impossible. The room is totally crammed with bodies writhing to the beat.

On one side I see the bar. It’s very busy but I spot you quickly, a red flower perched above your right ear, seated and looking at the band.. You seem totally absorbed with the band and your head and shoulders – that’s all that I can see from here – sway gently to their beat.

I squeeze my way across the crowded floor until at last I am at your side. You are sitting on a bar stool and you haven’t noticed me. I examine what I can see – your long, dark, wavy hair; the smooth skin of your face; the hint of a shapely body pushing out of your almost full-length woollen cardigan. A shapely knee clad in dark nylon protrudes slightly. You are, in the flesh, just as good as I had hoped you would be. I hope you feel the same when you notice me…

“Abby?” I ask timidly, leaning into your ear so that you can hear me.

You look round. A wonderful, welcoming smile lights up your face and warms my heart.

“Bob! Great to see you! I wasn’t totally sure that you would turn up.”

I put an arm around your shoulders to give you a hug. It just seems natural and I’m not embarrassed. You press your body against mine, still smiling and looking güvenilir bahis up at me and I can’t help noticing the soft pressure of your breast against my chest. It feels nice! You ease yourself off the bar stool to stand beside me. You’re just a little smaller than I am. Your cardigan is unbuttoned at the top and you are displaying the smooth tops of your breasts and the gentle valley between them.

“Wanna beer?” you shout, and in the press of the crowd your thigh presses against mine. I nod. It’s easier than talking. “Two beers,” you shout to the girl behind the counter. The beers arrive quickly. I reach over with a note and signal that I don’t want any change.

We drink together, sway together, bodies moving together. It’s like there is an electric charge between us. I’m incredibly, almost painfully aroused.

Now we’ve had a few drinks, we’re in the middle of the vibrating throng, moving to the incessant beat. The hazy atmosphere and flashing lights create a dream-like atmosphere. It’s a good dream. You are now wrapping your arms around me. I worry that you will feel my erection and draw away from me, but you don’t. Instead, you place one of my hands inside your cardigan and set it on your bum. I massage the area and discover that you are wearing a short skirt. I move lower, down to your nylon-covered thigh. I run my hand up your thigh, little by little, feeling the smooth nylon surface.

Suddenly I feel naked skin. It’s like an electric shock! You’re wearing stockings!

You look up at me with a glint in your eye. You’re enjoying my surprise and encouraging me to explore more.

All of a sudden I remember where we are, in the middle of a crowd, in a public place! But no one is looking at us. No one cares. Everyone is concentrating in enjoying the moment.

And then I feel you gently rub your hand over my trousers, over my erection. I can hardly bear the sensation. It makes me bolder and I explore the area at the top of your thighs. No panties! I am rewarded with a sensuous kiss for making this discovery. Our tongues dance inside each other’s mouths. Then you turn round and position your bum on my erection while swaying to the exploding beat of the music. (I canlı bahis have to concentrate to avoid a different explosion happening!) You move my hand inside your cardigan again, this time over your love mound. I feel around and lift your skirt to gain access to your bare flesh. I find your secret place and, moving past your clitoris, push my fingers inside your wet and welcoming hole. You grind yourself against my hand, finding friction to stimulate yourself.

Still no one pays any attention to us.

Just when I feel that I can’t bear any more, you shout into my ear “Let’s get out of here.”

We weave our way through the crowd, with me trying to avoid touching anyone with my very engorged member (especially any of the men!). You hold my hand, leading the way. Out of the room we go, up some stairs to where the Inn’s guest bedrooms are. At the end of the corridor we enter a darkened room and you close the door. You place your gorgeous lips on mine and our bodies grind together.

“Where are we?” I ask.

“In the laundry cupboard,” you reply while finding the key to lock the door.

Beneath us the music continues to pump, making the floor vibrate while silvery moonlight filters in through a small window.

Still kissing, I undo the buttons on your cardigan. You move your arms to help me to remove it. You’re wearing a blouse. We kiss again and I undo the buttons on your blouse. You undo the buttons on my shirt and then our almost bare torsos meet. I reach round to undo your bra clasp, remove it and your blouse and then we embrace and kiss again. The sensation of skin on skin is so arousing!

You remove my shirt and begin to work on removing my trousers. In the magical half-light, I can look at your breasts for the first time. They are big enough to feel really good and small enough to be firm. Your nipples are beautifully erect as they brush over my skin. You hold my swollen cock with one hand while you carefully remove my underwear. Now you are rubbing those gorgeous erect nipples over my uncovered cock. You give me that cheeky look to show me that you are enjoying this as much as I am.

You stand back a little to remove your skirt and panties. Your stomach bahis siteleri is round and soft and the trim and tidy mat of pubic hairs below glints in the silvery moonlight. It’s a moment to treasure.

We find a pile of bedding. Clean or dirty, who cares? We lie on it, all the time exploring each other’s bodies. You are stroking my cock too exquisitely and I have to stop you. I’m too close to cumming. I take this moment begin guiding my tongue down your body from your perfect pert tits, past your soft rounded belly to your groin. You helpfully part your legs, exposing all of your sex to me. I slide my tongue gently between your parted labia and find the little pleasure bud. I want to avoid over stimulating it, so I lick all around it, stimulating you that way. As I continue your fingers are gently massaging my head and your breathing is getting deeper and faster. You have totally abandoned your body to my touch now, knees raised to give me better access to that special area.

You cum with violent spasms and sob-like noises and cling tightly to me until the moment has passed. Your heart is trying to violently escape your chest.

After a few moments your reach down to check if I’m still hard. Are you joking? I’ve never been harder! You gently pull me on top of you and guide my cock into your wet, hot cunt. “I’m on the pill” you whisper.

Somehow I just know that I have to be gentle so I slowly sink my cock inside you pushing, pushing until I can’t go any further. Your’re on fire! I start to gently move in and out while also moving from side to side and up and down. I want every inch of your cunt to feel my cock. The feelings are building inside me and I can’t help increasing the pace until with an anguished cry I cum, and cum, and cum, and then…collapse beside you, totally exhausted.

You kiss my chest, and reach down for my cock. “You’re still hard!” you exclaim.

“That’s your fault,” I explain.

You kiss down my stomach and then, with the most gentle touch, kiss my shaft and the sensitive knob of my cock. You carress me with your soft tongue, tasting our intermingled juices. The sensations are nearly too pleasurable to bear, but, all too soon, you stop and lie beside me once more, in a sensuous caring embrace. We don’t move or talk – we don’t have to. It’s so comfortable.

Now I know you will be a keeper. I’m going to need more of this! I am so glad that we met tonight!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Staying After Class Ch. 02

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

Author’s note: All characters in the forthcoming sequel to “Teacher’s Pet” are of the age 18 or older. Also an apology, to the lovely readers that emailed me, for the long wait for this sequel. I hope that this makes up for the delay.

High school is tough. When it finally starts getting interesting, reality comes along and screws everything up.

After I left Mr. Pearl the day that he first kissed me, I walked home in a bit of a daze. I mean I had spent a fair amount of energy hating the man, and now I was all tingly from him. It just didn’t make much sense to me. So I lost myself in my thoughts of conflicting emotions for the rest of the evening. My parents were, thankfully, too busy to sense my preoccupation during dinner. After eating a few bites of truly tasteless food (could have been eating cardboard for all I could tell), I retired to my bedroom.

I shut the door and threw myself onto my sinfully soft queen sized bed and let my thoughts take control for awhile. I pondered whether feeling like I did from one kiss from Mr. Pearl meant I was attracted to Neanderthals and not enlightened, sensitive men. Then I wondered whether I should report him for inappropriate touching, when I remembered with a blush, that other than him kissing me, I had been the one groping him. Finally I let myself just think of how if felt when his lips touched mine.

I remembered the light pressure of his lips against mine. The taste of his mouth, a hint of mint and coffee. How strong his body felt when I pressed into him. I thought about the little gasp he gave when I accidentally brushed against his bulging pants.

My eyes drifted closed as I rolled over onto my back. My hands roamed down my body as my mind focused on Mr. Pearl’s kiss, his strength, his touch. My left hand unbuttoned the vest I wore as my right worked on my jeans’ zipper. My body felt like it was on fire. My fingers grazed over my hardened nipples through the lace of my bra. I gasped at the sensation when my hand pressed firmly against my tender breasts.

As my other hand dipped into my open jeans, a knock sounded on my bedroom door. Working quickly, I refastened my vest and jeans, while asking what the doorknocker wanted.

“Honey, Mili’s play is tonight remember?” My mother reminded me as she opened my door and walked into my room. I sat up on the bed as she looked down at me. “Are you feeling alright?”

“I’m fine, Mom, really. I just forgot about Mili’s play opening tonight.” I said, standing up. “I’ll go take a quick shower and change.” I walked to my closet to find something appropriate for my best friend’s opening night. I grabbed a sapphire blue velvet dress. Aside from the form fitting bodice, it was modestly cut to the ankle and flared out from the waist. I presented my choice for my mother’s inspection.

“Lovely,” she agreed. “I’ll go on downstairs until you get ready.” With that she left my room, and me silently cursing the interruption.

At the time I thought that the untimely intrusion into my personal time was as bad as it could get. I was wrong.

The next day I dressed, for one of the first times, with a particular need to impress. I wanted to have my brutish biology teacher to take one look at me and have only my biological makeup on his mind. I put my long red hair up in a loose knot, with careless tendrils falling around my face. Starting my preparation for my day, I put on a matching set of ivory lace panties and bra. I wore, in place of my well worn jeans of choice, an ivory, tan, and black plaid wraparound skirt. It fastened on my left side with an oversized safety pin. My blouse was a ivory silk, lace-trimmed tank top. I wore a plain black blazer over the top. To complete my new “school girl” look, I wore my knee high black boots. Looking in the mirror, I couldn’t help but feel attractive.

My feeling of satisfaction was short lived.

Arriving at school, I was assaulted by the overzealous decorations filling the hallways and stairways. All the posters announcing “GO TEAM GO!” and whatever other witty catechisms that the junior and varsity cheerleading squads brainstormed to come up with. Somehow, in my complete and utter self absorption, I completely forgot that this was the week leading up to our homecoming football game. Not that I really cared, but the realization that Mr. Pearl was in fact the coach of said football team, well I started to feel the optimism I sported earlier in my bedroom fading fast.

The rest of the day passed in relative normalcy. I went to each class, answered the questions directed at me, received my high achieving grades on tests, and went on to the next class to repeat the scenario. My best friend noticed my obvious preoccupation and called me on it during lunch.

“What’s the deal, Jess?” Mili asked, apparently irritated that I wasn’t listening to her regurgitated detail of the opening night cast party.

It took me a few seconds to realize that someone was talking to me, and looking down I wondered where the Hell the tray of odorous güvenilir bahis siteleri food came from. “What?” I asked, not trying to mask my confusion.

“Well, I was asking what is wrong with you,” Mili said, attempting to draw my focus from the disgusting food on my tray back to her. “You’ve been in your own little universe today.”

Looking up, I saw an actual flash of concern on Mili’s face. Frowning she kept my gaze, while I searched for an explanation that didn’t mention my irritation with a possible rendezvous with Mr. Pearl.

“I don’t know, maybe I’m just tired.” I answered awkwardly. Grabbing my fork, I tried poking around on the plate.

“Tired? From what, you didn’t stay for the party last night, even though Joe was totally asking about you.” Mili said, her concern forgotten as she started her recounting of the previous night’s party.

Happy to have at least gotten her off of the subject of my weird behavior, I halfheartedly listened to her story, feigning interest in Joe (who the heck is Joe, I was wondering). I smiled as she talked about him monopolizing her time asking questions about her cute redheaded friend. In my head, I was seeing a completely different picture. One of me, the cute redheaded friend, and a certain very mature member of the faculty.

The day moved on with no further indication that anyone noticed, or cared that I was acting differently. I did get a few appreciative glances at my new look. By the end of the day, I was feeling semi-normal. I tried putting the kiss far from my mind, figuring that it was a one time thing, regardless of what we had said. Walking into the biology classroom, I had pretty well convinced myself that it really was just a fluke. At least until I saw Mr. Pearl’s face when he looked at me.

A slight flush spread against his normally tanned face. His eyes were slightly glazed, like when he had kissed me. He took my whole outfit in, from my perfectly mussed hair to the knee high boots, and from his expression I could tell he was approving.

Realizing his mouth was open in a gape, he quickly closed it and tried composing himself for the rest of the class. I took note of his obvious discomfort with a smile. For the first time since seeing the loud decorations announcing homecoming’s approach, I felt empowered. During the course of the lecture on the exact path our impending dissections were to take, I caught Mr. Pearl glancing in my direction. I’d catch his gaze, and lick my lips sultrily. Several times I managed to make him lose his place in his well rehearsed lecture.

After class was officially over, instead of his normal flirtatious banter with the class groupies, he retired to his desk. His desk was located at the back of the room facing our backs. As the majority of the class settled into the usual joking, gossiping and laughter, I noticed three of his usual fans move toward his desk. Rolling my eyes, I drew the latest book I was reading from my bag and started to open it to my saved place. I was startled out of this simple task by Mr. Pearl’s voice telling his little groupies to return to their seats, he was busy grading papers from another class. I’d never heard that one before, I thought.

The last ten minutes passed very slowly. My mind couldn’t seem to wrap around the words on the page I was reading, and I found myself rereading the same sentence too many times to count. I started to put the book away just as the bell finally rang. Everyone cleared out, for once no one straggled behind, except me. I was still tucking my books away, when I felt him behind me.

I turned around, and found myself almost eye level with his waist. Looking further up, I saw his eyes glittering. He bent down, taking my hands in his as his head leaned in to mine. This time I was ready for his lips, I kissed him with all the passion that he had kissed me with the day before. He released my hands and I wound them around his neck, playing with his hair at the nape. His hands went to my waist. His hands against the silky material of my tank sent waves through my stomach. I moaned into his mouth as his tongue danced with mine.

I felt one of his hands drop to my knee. The feel of his bare skin against mine made my thighs tingle. As we continued kissing, his hand roamed up my leg, skimming my thigh, and nudging my legs to separate. My legs parted, knowing that what I was feeling now was nothing compared to what I would be feeling soon. His knuckles grazed against the lace of my panty covered mound as we heard the door of the classroom open. We yanked apart, him standing quickly as I returned to straightening my bag and under the desk, my skirt.

“Uh, Coach,” I heard one of the football players say uncertainly. “You said you’d be in the weight room after final bell.”

Mr. Pearl cleared his throat and answered impatiently, “Yes, I know, but Jessica had a question concerning class. I’ll be there when I’m finished.” He said dismissing him.

I stayed down until I heard the snap of the door confirming that the intruder canlı bahis siteleri was gone. Sighing I stood up, gathering my bag and my blazer. “Well, at least we’re consistent.” I said, with a hint of sarcasm and more than a little bitterness.

“I’m sorry, Jessica,” Mr. Pearl said, sounding almost defeated. “Maybe we should take it as a sign.”

Settling myself that this was the end before there could be a real beginning, I had to agree. “Yeah, we probably should.” I started to walk away, but didn’t get far before I felt him tug me back against him.

“I never took you for a quitter.” He said, taking my mouth again as he pulled me against his hard body. I moaned as our bodies connected. His hands reached down, cupping my ass. My hands roamed up his chest, settling on his cheeks. Our mouths teased one another, nipping at lips and tongues. Our hands clenched against skin, pulling closer to each other. Hearing the slamming of lockers outside the classroom and other end of the day noises, finally drew us apart.

Our breaths labored, we smiled at each other. I pulled away and gathered my things. “I’m not a quitter.” I said confidently.

“Me either,” Mr. Pearl answered. “Which is why I’m not ready to pull the plug on this yet.”

Leaning against one of the student desks, my arms crossed over my chest, I asked, “So what do you propose?”

He leaned against the window ledge and mimicked my pose. His hand idly ran through his short cropped hair, thinking of a possible solution to our current dilemma. After several seconds of silent contemplation, during which I was able to study his immense sexiness, Mr. Pearl finally spoke.

“We could meet up earlier, before school.” He offered.

I raised my eyebrows at this completely unacceptable answer. “You want me to wake up earlier than necessary to come to school?” I asked, trying to make sure I heard him correctly.

He chuckled, obviously finding my disbelief at his suggestion funny, and made another proposition. “OK, then we could meet after football practice.”

I bit my lip, trying to decide if this new plan was more agreeable. Running the possible scenarios through my head, most of which had a very sweaty and very hot biology teacher, I smiled and nodded my agreement. “That seems like a better idea.”

“Yeah, I think so too.” He said, smiling back. “I should get going to the field, before another overanxious player bursts in again.” Pushing himself away from the window ledge, he moved closer to me. His hand caressed my cheek as he leaned in and let his lips slide against mine. Barely allowing me to feel his touch, he stood up. “Do you think it will be a problem for you to come back around six?” He asked, with a slight undertone of anxiousness.

I closed my eyes, to allow myself to recompose from his sudden departure. Opening my eyes, I noticed he was studying me intently waiting for my response. “I don’t think that will be a problem,” I said, licking my now dry lips. “In fact, I’m sure it won’t be.”

“Good,” he started with a smile. “Now get out of here, you little temptress, I need to get back to work.” He swatted my swaying behind as I turned to walk out.

I rubbed my butt in mock pain. Before leaving the class, I offered him a simple parting of, “See you at six.”

I had around two and a half hours to kill before meeting my teacher for some after hours tutoring. If I were one of the groupies, I could show up on the field to ooh and ah over his stunning display of masculinity. Since I wasn’t a groupie and the thought of watching men and boys fight over a ball wasn’t on the top of my list of favorite pastimes, I needed to find something else to occupy myself with.

I decided to go home and grab something to eat, maybe change my clothes. This would also offer me time to explain my evening excursion to my parents, should they have any interest. So I headed home. I heated up some spaghetti, that must have been what had no taste last night, and sat at the kitchen island eating and browsing through some catalogues. As I was finishing my “dinner” and started to clean up what little mess I had made, my parents arrived home. Seeing that I had eaten prior to our ordained dinner hour, my father asked if I had plans for the evening. I explained that I was going back to the school to help my biology teacher prepare for our following weeks dissections. Knowing what an overachiever I was, my parents weren’t very surprised at my extracurricular activities (if they only knew).

Looking at the kitchen clock, I realized that it was already half past five. I excused myself, explaining that I needed to change before going back to school. Didn’t want to ruin my outfit, did I? So I jogged up the stairs and picked out more comfortable clothes. First, I changed into a pale pink satin bra and boy short panty set. Then I put on my pink yoga pants with a white t-shirt that offered “Do you believe in love at first sight, Or should I walk past again?” I finished with white canvas shoes and freed my hair from the bahis firmaları loose knot, letting it fall around my shoulders. Last I grabbed a denim jacket from my closet, the evenings were getting cooler, and headed downstairs.

“When will you be home, honey?” My mom asked as I was grabbing my car keys and purse from the kitchen.

“I’m not sure. It shouldn’t be too late. Maybe nine?” I said, wondering how long I would be out.

“Ok, well be careful and drive safe,” my mom said, kissing my cheek as I headed out the door.

I made quick time getting back to the school, living only a short drive away. The building was mostly dark, but a few lights flickered here and there. The parking lot had quite a few cars, probably because of the student play that was having its run for the next few weeks. I parked at a discreet distance and made my way to the side entrance closest to the biology classroom. Opening the door, I slid inside without seeing anyone in the lot or near the building. I walked up the flight of stairs to the hallway outside Mr. Pearl’s class.

Stepping up to the glass window of the door, I noticed that the room was fairly dark. Opening the door, I started to wonder if he had changed his mind about meeting me. I walked further into the class in silence, looking around for signs that he was there. The silence was eerie. I started to feel certain that he had decided against meeting me. As I turned to leave, a slant of light at the back of the room caught my eye. I could tell it was coming from the storage room behind Mr. Pearl’s desk. Why there was light coming from the storage room, I could only guess.

I walked toward the light, dodging desks. Coming to a halt just in front of the door, I placed my hand on the knob. Before I could turn the knob, the door opened, bathing me in soft light coming from inside. Startled, I looked up into the amused eyes of Mr. Pearl. “I’ve been waiting for you, Jessica,” he whispered, his voice husky. I noticed that he hadn’t changed after practice. He was wearing a form fitting t-shirt and sweatpants with a pair of tennis shoes.

Stepping aside, he pulled me into the small room with him. I could see that he had put some effort into making the room comfortable. Thick blankets lined the hardwood floor, three small throw pillows were positioned at the edge of the blankets farthest from the door. The light came from two battery operated lanterns, letting the room be lit without the harsh florescent glow of the overhead lights. I smiled with appreciation that he had tried to make this memorable for me.

“How did you?” I asked, gesturing with my hand at the scene before us.

“Well,” he started, pulling me to him and cradling my chin in his hand to hold my gaze. “I thought that since you’ve been more than patient, it was the least I could do. The stuff was in my truck from a camping trip that I never put back away.”

Leaning his head toward mine, his lips grazed mine, tempting. My arms went around his waist and roamed up his back. My fingertips teasing at his hard muscles under the shirt. The kiss deepened, his tongue exploring my mouth and teasing my tongue. I moaned as he moved his hands down my body, skimming my breasts and hardened nipples over my smooth, flat stomach, around to my slightly curved behind. His hands cupped my ass, pulling me against him, letting me feel how hard he was beneath his pants.

Shyly, my hands lingered at the upper portion of my teacher’s body. My fingertips teased at his neck, smoothing down his chest, feeling his heartbeat pound against my hand and back up his back. My lower stomach was pressed against his crotch, feeling his excitement. I felt my own wetness growing, a gentle throb pulsed between my legs.

He pulled away from me, causing a whimper to escape my lips. Confused, I looked up to see if he could explain why he stopped. He reached down and pulled my jacket off, tossing it behind him onto a cabinet. Taking his cue, I tugged his t-shirt free from his pants, pulling it up and over his head. I played my hands against the bare muscles, teasing at his pebble like nipples. Smiling at my newfound forwardness, he his hands to the hem of my t-shirt. After pulling it over my head and free from my hair, I heard his breath intake.

“Wow,” he exhaled, “you’re more beautiful than I imagined.”

Glowing in his compliment, I barely noticed the removal of the rest of our clothes. Standing before him, completely naked, I was surprisingly at ease. Looking at his naked body, taking in the length of his hard cock nearly shook me from that comfort. He was big, bigger than I imagined men to be. Looking back, I can say it wasn’t more than 8 inches, but at the time it seemed a foot long. My expression must have betrayed my feelings. “I promise, I won’t hurt you.” Mr. Pearl vowed.

Taking my hand in his, he guided it to his length. It was surprisingly soft, with a hint of the veins lining the shaft. He closed my hand around his cock, pleased when I started exploring up and down the shaft. I leaned over to attempt a better look in the dimly lit room. Tossing my head to move my hair from my face, I noticed a drop of clear liquid on the tip of the head. I wondered what it would taste like. Bending lower, I flicked my tongue out, licking the drop.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Shy Man Finds Love

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

College Sex

Every Thursday night the sorority would get together to discuss the plans for the weekend. We always had wine with these meetings and most of the time it would end up with tequila shots and everybody rowdy. Many nights we would pass the bottle around and play ‘Truth or Dare’ with whoever held the bottle. We always tried to make the taker opt for the ‘dare’ calling the ‘truth’ taker a spineless chicken or worse.

I know I am responsible for the escalation of dares the night I dared Sharon to go next door to the ‘Dyke’ sorority and beg one of the butches to allow her to eat her. When it came to be my turn, I was expecting a whopper and I was right. My dare was to go find a science nerd and take his cherry. When I asked how I was to know, he was a virgin they all laughed saying all science nerds were virgins, so just go pick one.

I realize I could just go out and then come back to say ‘dare accomplished’, but I felt I owed allegiance to my sorority so I would fulfill my mission. As I had three days to do as dared, I got up Friday morning with the Science Lab in my sights. I had to ask directions, as this a part of school I had never been to. Then I saw him, my intended victim as he sat on a bench in front of the lab. Should I describe him, no you already know what he looks like. From his greasy hair to his thick glasses held together with a safety pin and from his pimples to his pocket protector he was classic nerd.

I made my move, which was just walking over and sitting next to him. He looked at me with suspicious eyes; as well, he should for there’d be no way in the world I’d ever talk to him without an ulterior motive.

“Hi, I’m Karen, what’s your name?”

A sullen, ‘Joshua’ was all he said,

“Is it OK to call you Josh, I really like that name?”

“Look girl I’m not helping kaçak iddaa you with any homework or science project, so you can just go away.”

“Please Josh don’t be so hostile with me, you’re right I do need something but it’s nothing like schoolwork. Ah, ah, listen can I just be honest with you?”

“Sure, why not, it’s not like you’re going to hurt my feelings.”

“Thank you, you see I’m trying to do something for my sorority and I’m wondering, god this is harder than I thought.”

“Would just come out and ask me, I’ve got a class to go to.”

“OK, first I guess I have to ask you if you’re still a virgin”

“Now you’re getting personal, I’m going to leave.”

“Please wait, I’m sorry, it’s just I have to sleep with a virgin by Saturday and to tell the truth you looked like a good candidate.”

Believe me that stopped him in his tracks and when I assured him it wasn’t a trick I had his full attention. He said,

“Show me your boob to prove you’re not lying.”

I did as asked right there in the science quad. I then asked him if I could see him after class and he said screw class, this was live science. I asked if I could go to his dorm with him and with a warning about his roommate maybe being there, we left for his dorm. I asked him what his code was for room in use and he looked at me as if I was speaking Chinese. Of course, why would two virgins set up a code for needing privacy? I told him I didn’t care about the roommate I just wanted to get this over with, but thank god nobody was there when we got there.

Once alone in his room he lost all bravado and was visibly nervous. All of a sudden, my heart went out to him, my original plan was to jump his bones make him cum and then get out. Now I could see I couldn’t be this callous, this was Josh’s first time, and it should illegal bahis be special. I remembered my first with Jimmy Reardon in the back seat of his mother’s car. I didn’t want to do it I just wanted to make Jimmy happy and sure he was happy that night but it didn’t take him long to forget me. I understand it’s different for a boy, for a girl it’s losing something, giving of your virginity to someone else. Yet for a boy it’s like a rite of Passage, you’re not a man until you’ve had a woman. I sat him down on his bed, then looked him in the eye,

“Josh I want you to know I want to do this but not if you don’t want to, I’m not pressuring you.”

“I want to, I want to, I’ve thought about this my whole life and yet I could never imagine doing it with someone as beautiful as you.”

I told him he was sweet, then leaned over and kissed him and he said, “I just came.”

I smiled as I had expected just about such a scenario as this, but I was determined to finish and I still wanted it to be as good for Josh as possible.

“That’s OK that just the first one, its good we got it out of the way like that so the next one will last longer. Would like me to undress for you so you can look at me?”

He just nodded his mouth too dry to speak. I didn’t do a strip tease or anything like that but I slowly took off my clothes and displayed my nakedness for his enjoyment. It was thrilling to me to see his excitement build with each new part of my body I exposed and I could feel myself getting wet. Once naked I told him it was his turn, I undressed him, and soon we were both naked. I leaned over, kissed him, and heard him moan when I forced my tongue between his lips.

I pushed him on his back and then straddled him cowgirl style as I planned to give him the ride of his life. I put his hand on my boob bahis siteleri and his dick in my cunt as he lay there almost in a stupor. He played with my nipple as if it was fine china and it felt good and maybe I was just horny but his cock felt incredible inside me. All of a sudden, an orgasm came over me with a shudder. He looked at me with concern worried about my safety,

“I’m OK silly boy I just came on you, now it your turn, go ahead I want to feel you shoot inside me.”

Just like on clue he ejaculated inside me. I couldn’t believe it I felt so satisfied and Josh looked so happy I wanted to cry.

We lay there together until his roommate came in and caught us naked in bed together. It made me feel good that he got to show off his conquest to the roomy. We got dressed and went to find something to eat. We were sitting at the local Denny’s I could see the pensive look on his face; I didn’t need to ask him his thoughts so instead I told him mind.

“Josh I want to thank you for this morning, I mean this all started out as a dare, a joke on me but it ended with a good feeling to me and I hope you’re alright with what happened.”

“I am sitting here thinking of the vacuity of my life before you and it saddens me to think of returning to the same emptiness when you’re gone. Yet I’ll have my memories and believe me they’re better than any fantasy I could ever have dreamed up.”

“Josh we’re from two different worlds and I could never see us as a couple but would it bother you if I came around from time to time just so we could enjoy each other?”

It’s really funny how you life comes together, I kept meeting Josh more and more each month and by the time I graduated we did become a couple. This is my warning keep your eyes open as you go through life for you never know what’s around that next corner. If I had not taken that dare or if Josh went to class early, we never would have met. On the other hand, maybe it’s Kismet and we would have met no matter what we did, I guess I’ll never know.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sex With A Virgin

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

“Vicky,” Dave cornered me at the end of dance class, “I’m free this evening. Shall we go out for dinner?”

“Sorry, I’m busy, Dave.” I rejected him firmly for the umpteenth time. He looked down at me with disapointment in those puppy-dog eyes of his, mumbled something inaudible and walked away.

I felt a bit sorry for Dave, but he just wasn’t my type of guy. To begin with, Dave was my dance student and I was his instructor. I hardly fancied going out with my students, even if they were older than me and cute enough. Dave was physically attractive, with good physical build and a really cute smile. He was popular in the dance class and the teenage female students were always trying to get his attention, but he seemed to have eyes only for me. I could always feel his eyes glancing hungrily at me whenever my back was turned.

However, at 18 years old and 3 years younger than me, he was a tad too young for me. Besides, he didn’t look like the exciting and wild type of guys I always fancied meeting in the orgy that I visited regularly each week.

Our dance course ended at the end of the scheduled 8 weeks. The final lesson had ended much later than before, with some tearful goodbyes and exchanging of contact numbers. Dave, to my surprise, did not approach me at the end of the little farewell. He stalked out of the studio with a resolute look on his face, but he left his belongings behind.

When everyone had dispersed, I went into the little changing room in the studio, bahis siteleri changing out of my dance outfit. My brain was already drifting towards the rewarding night in bed I would be experiencing with my favorite fuck buddy Jason. I must have forgotten to bolt the door, because just then, someone barged into the changing room. Trying desperately to cover my bare torso with my arms, I reeled around to find Dave panting at the door, face flushed and staring at me with wild eyes.

Before I could respond, he suddenly lunged at me and hugged me, forcing my lips towards his. I was helpless against his physical strength as I felt his warm moist tongue inside my cheek. In a bid to stop him, I bit him on his lip, not hard enough to draw blood though. He reeled back and let go of me in shock.

“What the ruddy hell do you think you’re doing?!” I demanded.

“Vicki, I want to make love to you.”

“I’m your teacher!” I snapped, putting my arms on his chest and trying to shove him out.

It was a big mistake as I advanced towards him. He grabbed hold of me this time, determined not to let go of me.

“Oh Vicki, you don’t know how much you have tormented me. All this time I’ve been in your class watching your sensual body movements in that skin tight body suit of yours which outlined your svelt figure and big round breasts so perfectly, my heart pounded so much I think it could just burst. Its sheer torture going through the same routine every week without being able canlı bahis to ask you out…”

I could hardly believe I was hearing this from the quiet and polite boy. In the midst of trying to get out of his tight grip, I said desperately, “I don’t like this idea of a joke. Will you please let go of me, because you’re hurting me badly!”

“I’m not joking. This is probably my last time I get to see you and I want to have good memories of my encounter with you before I leave this city. And also…” he blushed “I want to lose my virginity to someone really worthy.”

Oh great, he’s a virgin. I rolled my eyes.

“So please, Vicki, it really means a lot to me,” he stared down at me with those puppy dog eyes again that and then he started smooching me again, which made me feel really breathless, and vulnerable. I decided to relent.

“Ok, but only once.” I said.

The moment, I said “Ok”, I felt myself being pulled down to the floor. He pressed himself on top of me and pinned my wrists above my head, and started kissing my mouth, his tongue protruding towards the edge of my cheek. It really roused me, and I thought “oh boy I could really get used to this.”

But soon, I realized something was amissed. He hadn’t taken off his pants. Ok, maybe he wanted foreplay first, but then most of my sex partners always took off all their clothes even during foreplay. Not one to be passive in sex, my arm reached down towards his pants and pulled down his zipper. He gave a start and güvenilir bahis said, “Oh yeah I forgot”.

I could hardly believe my eyes and ears as he got off me and pulled off his shirt, pants and boxers. “He’s new to this.” I reminded myself.

Seconds later, he was on top of me again, savouring my mouth with his tongue again. I could feel his penis wriggling all around my pussy, but not inside it.

“Oh dear, he can’t even find the entrance.” I groaned to myself.

After a good 20 minutes, he finally managed to penetrate me. He panted heavily, and then showed no signs of moving at all. No, he was determined to stay in this awfully boring position for a long while, I realized sadly. All throughout the next half hour, the only signs of movement he showed was with his mouth. When he was not kissing me, he was asking me if I was enjoying myself.

And each time, I could only nod my head feebly in response. He’s a virgin, I did not want to hurt his feelings.

After what seemed like hours, he got up, and trembling, he tried to put his clothes back on, trying very hard not to get his boxers caught in his zipper. We did not say anything to each other while I walked him to the outside of the school building. I think he was too bashful about the whole encounter, and as for me, I was fuming mad because I had spent 2 boring hours with a novice instead of having real fun in bed with Jason.

When we were outside the building, he gave me one final long kiss and then said “If ever you need me, just contact me and I’ll rush down to make love to you wherever you are.”

He ambled away, and when he was out of earshot, I said aloud “Not on yout life!”

-Vicky Tran-

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 2
Arabamla evime doğru giderken bu yaşadığım olayları düşünüyordum. Çok güzel bir an yaşamıştık, ama kocasının Sinem’i aramasıyla beraber bu müthiş an bozulmuştu. Canımı sıkmıştı bu olay, zevkli anların bozulmasından nefret ederdim. Eve varınca dışardan yemek siparişi verdim. Yemeğimi bitirdikten sonra, kendime bir bira açtım. Biraz TV ve Laptop keyfi yaptıktan sonra, gece saat 23:00 gibi yatağıma yattım. Tam uyuyacağım sırada telefonuma Sinem’den bir mesaj geldi. “Bugün için özür dilerim. Kocamın arayacağından haberim yoktu, ama istiyorsan yarın yine mesaiye kalabiliriz? :)” yazıyordu. Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu, “Tamam o zaman, yarın affettir kendini bana! :)” yazdım ve gönderdikten sonra telefonu bırakıp uyudum.

Sabah şirkete yarım saat erken gitmiştim. Diğer bölümden arkadaşım Mert geldi yanıma. Mert’le 5 dakika kadar havadan sudan muhabbet ettik. Ama ben çok konuşmuyordum, dün gece yaşadıklarımı Mert’e anlatsam mı diye düşünüyordum. Sonunda anlatmaya karar verdim ve “Mert, hani sana bahsediyordum ya, Sinem bana asılıyor falan diye… Dün Sinem’i siktim!” dedim. Mert’in birden yüzü bembeyaz oldu, kekeleyerek, “Nasıl lan?” dedi. Ben de olanları en ince ayrıntısına kadar anlattım.

Tam konuşmamız bittiğinde Sinem de geldi. Mert’i görünce biraz resmileşerek, “Günaydın demek için girmiştim. Rahatsız etmedim umarım?” dedi. Ben de, “Yok yok, ben de Mert’le sohbet ediyordum zaten, gel otur!” dedim ve Mert’in karşısındaki koltuğu gösterdim. Sinem o gün tam bir afet olmuştu, altında ayak bileklerinin biraz üstünde biten beyaz bir tayt, üstüne de kalçalarının bir bölümüne kapatan Siyah bir uzun elbise giymişti. Ayaklarındaki siyah topuklu ayakkabıları ile kalçaları iyice dik gözüküyordu. Yarım saat kadar sohbet ettik, sonrasında Mert izin isteyerek kalktı ve kendi bölümüne gitti. Sinem’e, “Kızım taş gibi olmuşsun!” dediğimde, gülümseyerek, “Teşekkür ederim! Bu gün de mesaiye kalacağız ya, onun için!” dedi. “Kızım kocan 2 gün üst üste mesaiye kalmandan şüphelenmesin?” dediğimde, “Yok ya, dün gece onu öyle bir mutlu ettim ki, şüphelenmez! Rahat ol!” dedi.

Öğlene kadar Çin’e göndereceğim raporun son eklerini hallettikten sonra, Sinem’e, “Sana bir şey söyleyeceğim… Dün normalde raporu bitirmiştim. Seninle yalnız kalabilmek için öyle bir yalan uydurdum!” dediğimde, Sinem bir kahkaha patlattı ve “Manyaksın sen!” deyip bir daha güldü. Saat’e baktığımda 12:00 olmuştu. “Hadi yemeğe gidelim.” dedim ve ceketimi alarak çıktık. Şirketin yemekhanesi yerine dışarıda yemek yiyecektik. Benim arabama bindik ve onu lüks bir restoranta götürdüm. Yemekle beraber birer kadeh şarap içip şirkete geri döndük.

Saat 15:00 gibi Gökhan bey geldi odama ve “Sinem’i çağır hemen!” dedi. Gidip, raporları inceleyen Sinem’i çağırdım. Gökhan beyi dinliyorduk. Bana bir şey demeden (Sinem’i çağır!) demesi bir an dün gece olanları gördüğünü veya duyduğunu düşündürdü, ama dün gece kapı kilitliydi, Mert te beni satıp anlatmazdı patrona, o yüzden başka bir şey söyleyecektir diye teselli ediyordum kendimi.

Gökhan bey, “Engin, sen daha tecrübeli olduğun için ve alacağımız işin de büyük olmasından dolayı, seni Çin’e göndereceğim haftaya. Yanına Sinem hanımı alabilirsin, o da orada tecrübe kazanır. Sen yokken yerine Mert bakacak!” dedi. Ardından benim yanıma yaklaşarak, “Size güveniyorum!” dedi ve odamdan çıktı.

Çin’e satacağımız maldan önce biraz numune gönderecektik, o numuneyi kontrol etmem için aşağıdan haber geldi. Sinem’i de yanıma alarak depoya indim. Depoda numuneleri tek tek kontrol etmeye başladık. Bu arada işçiler de Sinem’i baştan sona süzüyordu. Numuneleri kontrol ettikten sonra, “Tamamdır, gönderebilirsiniz!” dedim ve Sinem’le beraber yukarıya çıkmak için depodan ayrıldık. Asansöre bindiğimizde, “Adamlar seni nasıl süzüyordu, gördün mü?” dedim ve güldüm. Sinem de, “Fark ettim, fark ettim!” dedi ve gülümsedi. Bölümümüze geldiğimizde saat 17:00 olmuştu. Yarım saat kadar boş boş oturduk. Mesai bitiminden 10 dakika kadar sonra Sinem yanıma geldi ve gülümseyerek, “Mesaiye başlıyor muyuz?” dedi. “Hayır, gel benimle!” dedim ve beraberce şirketten çıktık.

Sinem’e, “Arabana bin ve beni takip et!” dedim ve başka bir şey söylemeden arabama bindim. Yola çıktıktan sonra Sinem de biraz mesafe bırakıp beni takip ediyordu. Evime götürmek istemiyordum, apartmanda oturduğumdan dolayı laf olabilirdi. O yüzden Otel’e sürdüm arabayı. Arabaları park ettikten sonra Sinem’e, “Biraz bekle, sonra resepsiyona beni sor!” dedim. Resepsiyondan bir oda istedim. Odayı aldıktan sonra, “5 dakika sonra arkadaşım gelecek, onu da odama gönderir misiniz?” dedim ve asansöre binip odama çıktım. Sinem gelmeden önce oda servisini arayarak bir şişe şarapla iki kadeh istedim. Çok geçmeden odamın kapısı çalındı, oda servisi gelmişti. Şarabı ve kadehleri aldım ve teşekkür ederek kapıyı kapattım. Az sonra da Sinem geldi. Sinem içeri girince, “Sen çılgınsın!” dedi ve güldü. Hemen koltuğa oturttum ve ben de yanına oturup birer kadeh şarap koyup içmeye başladık.

Şaraplarımız bitince Sinem’in dudaklarına yapıştım. Öpüşürken bir yandan bir elim göğsünü okşuyordu. Öpüşmemize yatakta devam etmek için onu kucakladım ve yatağa attıktan sonra dudaklarına tekrardan yapıştım. Kısa bir öpüşme faslından sonra boynunu öpmeye hatta yalamaya başladım. Elim de taytının üzerinden bacaklarını okşuyordu. Öpüşmeyi bırakıp üstündeki siyah elbiseyi çıkarttım. Sinem de topuklu ayakkabılarını çıkartmıştı. Altında südyen yoktu, hemen göğüslerine yapıştım. O da beni iyice göğüslerine bastırıyordu. Göğüs uçları ağzımın içinde hızla büyümeye başladı, yavaşça, “Ihh, ıhhh!” diye inliyordu Sinem.

Göğüslerinin yalanmasından çok hoşlanıyordu, veya ben öyle sanıyordum. Elimi kalçalarının yan bölümlerine atarak okşuyordum. Sırt üstü yattığından kalçalarını tam olarak sıkamıyordum. Sikimi amına yaslamaya başladım. Altında tayt olduğundan dolayı amını hissedebiliyordum. Pantolonumun kemerini ve fermuarını çözdüm, göğüslerini bıraktım ve ayağa kalkıp pantolonumu çıkarttıktan sonra boxerımı ona bıraktım. Boxerımı çıkarttı ve yarrağımı emmeye başladı. Bir eliyle yarrağımı okşuyor, diğer eliyle de taytının içine elini atmış, amıyla oynuyordu.

O gün daha bir istekli yalıyordu yarrağımı, her halde yaptığım sürprizden ve loş ortamdan etkilenmişti. Tabii ki şarabın da etkisi olduğunu düşünüyordum. Sikimi bırakmasını söyledim ve son birkaç kez daha yalayıp bıraktı. Ayağa kaldırdım ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra arkasını döndürdüm. Kalçaları beyaz taytından harika gözüküyordu. Taytını çıkarttığımda içinde külot olmadığını da fark edince iyice azdım. Hemen taytını çıkarttım ve kenara attıktan sonra yatağa domalttım.

Sinem’in amını yalamadan direkt sikimi içine soktum. Bir anda kökleyince Sinem çığlık attı. Sinem’i hızlı hızlı sikerken kalçalarını da sıkıyordum ve ara sıra tokatlar atıyordum. Süt beyazı kalçaları kızarmaya başlamıştı. Sinem de sert seksi seviyordu galiba, o yüzden bana hiç kızmıyor veya itiraz etmiyordu. Sinem’e, “Seni bu sefer öyle bir sikeceğim ki, eve gidince halin kalmayacak!” diyordum. O da, “Sik beni, o salak kocamın düzgün sikemediği amı sen sik!” diyordu. Bu laf biraz kafama takılsa da, o anki zevkten çok üstünde durmadım, büyük ihtimal aldığı zevkten dolayı öyle diyordu. Sinem kendini kasmaya başlamış ve inlemeleri de çoğalmıştı. Yarrağıma da sular geliyordu, Sinem orgazm olmuştu, ama halen aynı azgınlıkla devam ediyordu kendini siktirmeye.

Biraz yorulmuştum ve içinden çıktım. Yatağa sırt üstü yattım ve sikimi yalamasını istedim. Sinem hırsla sikimi ağzına alarak yalamaya başladı. Ben de onu izlemeye başladım tabii ki. Bir sigara yaktım ve içmeye başladım. Sinem arada bir yarrağımı bırakıp, sigaramı ağzımdan alıyor ve bir kez çekip geri bana veriyor ve işine geri dönüyordu. Sigaram bitmişti. Sinem’i kucağıma aldım ve yarrağımı amına soktum. Sinem, yüzü bana dönük bir şekilde, ata biner gibi kucağımdaydı. Hemen zıplamaya başladı, yarrağımı köküne kadar ve hiç durmadan alıyordu. Ben de arada belinden tutarak onun zıplamasına destek oluyordum. Sinem kendini çok kaptırmıştı, ara sıra yarrağım amından çıkıyordu, ama hemen elini atıp yerine yerleştirip zıplamaya devam ediyordu.

Sinem kendini geriye attı, ben de klitorisini okşuyordum, iyice zevke getiriyordum onu. Ve tekrardan orgazm oldu. Ben 25 dakikadır sikmeme rağmen yeni boşalıyordum. Sinem’in hemen amından çıktım ve biraz kendi göbeğime biraz da çıkmadan önce onun göbeğine geldi döllerim. Hemen üstümden kaldırdım ve banyoda göbeğime bulaşan dölleri temizledim. Geri geldiğimde Sinem yatağa yatmış sigara içiyordu. Yanına oturdum ve ilk başta unuttuğum işi yapmaya başladım. Sinem’in bacaklarını ikiye ayırdım ve amını yalamaya başladım. Sinem sigarasını içerken beni izliyor, ara sıra da başımı okşayarak sanki ödüllendiriyordu. Sinem’in amını 5 dakika kadar yaladıktan sonra belinden çekerek yatağa tam olarak sırt üstü yatırdım ve bacaklarını iyice yukarıya kaldırarak göt deliğini meydana çıkarttım. Göt deliğini yalamaya başladım ve elimle de klitorisini okşuyordum. Sinem’in iniltileri yine artmaya başladı.

Sinem’in göt deliğine parmağımı sokmaya başladım. Yavaş yavaş hazırlıyordum onu, 5 dakika kadar parmakladıktan sonra göt deliği iyice açıldı. Sikimi göt deliğine sokup bastırmamla beraber yarısına kadar girdim. Sinem de girmemle beraber çığlık attı ve sonra, “Evet, evet daha sert!” demeye başladı. Hem acı çekip, hem de bu kadar istekli olması daha da zevke getirdi beni. Bu arada bağırmaması için dudaklarına yapıştım. Dudaklarımızı parçalarcasına öpüşüyorduk birbirimizle. Köküne kadar girmiştim Sinem’in götüne ve hızlı hızlı sikiyordum. Acayip zevk alıyordum o güzelim götünü sikmekten. 20 dakika kadar aynı pozisyonda sikiştik Sinem’le. Hem dudaklarını hem de göğüslerini öpe öpe morartmıştım. Artık boşalacaktım ve son bir köklememle beraber döllerimi götüne boşalttım.

Havadaki bacaklarını bırakıp, götünden çıkmamla beraber, Sinem yatakta yayıldı kaldı. Ben de yanına attım kendimi ve biraz dinlendik. Sinem kalktı ve banyoya girdi. Birkaç dakika sonra ben de kalktım, banyoya girdim. Sinem duş alıyordu, hemen girdim duşa ve kalçalarını, sırtını köpükledim. Kalçaları kıpkırmızı olmuştu. Sinem yıkanıp çıktıktan sonra ben de bir duş aldım. Banyodan çıktığımda Sinem giyinmişti. Ben de hızlıca giyindim, beraberce çıktık odadan. Tabii ki Sinem benden önce çıktı otelden. Ben de resepsiyona odanın anahtarını teslim edip öyle çıktım. Otoparkta konuşmadık hiç, hemen arabalara bindik ve evlerimize gittik.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babam İçin Rüstem Amcayla Yattım

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babam İçin Rüstem Amcayla Yattım
Ben şu anda 20 yaşında biraz uzunca boylu ve düzgün bacaklı bir genç kızım. Sizlere 18 yaşında kızlığımı babamın ortağı Rüstem amcaya nasıl verdiğimi anlatacağım.

Babam İstanbul`da araba galerisi işletiyordu. İşleri çok iyiydi ve bizim çok rahat hatta çok lüks denilebilecek bir hayatımız vardi. Bir zaman sonra babamın işleri yolunda gitmemeye başladı. Önce evlerimizden birkaçını satarak atlatmaya çalıştı ama olmadı. Daha sonra yanına Rüstem adında 55 yaşlarında bir ortak aldı. Bir sure böyle devam etti.

Aslında ben bu Rüstem amcadan hiç hoşlanmamıştım. Ben giyim konusunda rahat birisiyimdir. Sıcak havalarda genellikle şort ya da mini etek giyerim. Babamın iş yerine her ziyaret ettiğimde üzerimde mini etek varsa Rüstem amcanın gizli gizli çaktırmadan bacaklarıma baktığını görürdüm.

Derken gel zaman git zaman babamın işleri yine bozulmaya başladı. Rüstem amcanın ekonomik durumu oldukça iyiymiş. Katları, yazlıkları, çiftlikleri bir sürü serveti varmış. Bu zor günlerde babama yüklü denilecek tarzda bir borç verdi. Altı aylık da bir senet yaptılar. Altı ay su gibi geçti ve babam bu aldığı yüklü borcu ödeyemedi.

Aylardan Mayıs idi ve biz okulun düzenlediği bir haftalık bir okul gezisine gitmeye hazırlanıyorduk. Gezi parası istemek için babamın iş yerine uğradım. O gün benim üzerimde pembe renkli bir mini etek ve dizlerime kadar gelen siyah bir çorap vardi. İş yerine vardığımda Rüstem amca ile babam tartışıyorlardı. Rüstem amca borcun gününün geçtiğini, babam parayı ödemezse icraya verip elimizdeki her şeyi alacağını söylüyordu. Ben içeri girdiğimde tartışmayı kestiler.

Babam bana niçin geldiğimi sordu. Ben de bir haftalık okul gezisi için para almaya geldiğimi, ama tartışmayı duyduğumu onun için böyle bir durumda geziye falan katılamayacağımı söyledim. O anda Rüstem amca söze girerek “Ceren kızım sen bize kulak asma biz babanla tartışırız da gülüşürüz de bir şekilde anlaşırız, sen gezinden falan kalma” deyip bana cebinden yüklüce bir para uzattı.

O an tereddüt ettim babama baktım, babam başıyla onayladı ben de Rüstem amcanın uzattığı parayı aldım. Rüstem amca bana gezinin hangi gün başlayacağını sordu ben çıkarken. Cumartesi sabahı otobüsümüzün hareket edeceğini ve bir hafta sonra cumartesi günü geri döneceğimizi söyledim.

O gün günlerden perşembeydi. Ben babamın iş yerinden çıkarken babam tuvalete gitti Rüstem amca beni kapıya kadar uğurladı. Ben oradan ayrılmadan önce babamla arasında ciddi sorunlar olduğunu ama benim bu sorunları çözebileceğimi söyledi. Önce birşey anlamamıştım. Bana ayrıntıları görüşmek üzere birgün sonra cuma günü bir cafede randevu verdi.

Şaşırmıştım. Ama babamın sorunlarını cözmek benim elimdeyse ayrıntıları öğrenmek için bir gün sonra ismini vermiyorum o cafeye gittim. Rüstem amca çok önceden gelmiş oturuyordu. Sandalyeye oturmam için eşlik ettikten sonra bana cola kendisine de buzlu viski ısmarladı. İçecekler gelene kadar havadan sudan konuştuk. Ben ayrıntıyı öğrenmek için sabırsızlanıyordum.

İçkiler geldi birer yudum aldık, sonra Rüstem amca söze girdi. “Bak Ceren seninle lafı dolandırmadan konuşacağım. Babana verdiğim çok büyük bir borç var ve onu ödeyemiyor. Biliyorsun ki ticarette acımak olmaz. Ben babanı icraya verirsem elinizdeki herşey bile bu borcu ödemeye yetmez ve ortalıkta kalırsınız. Ben bu borçların hepsini bir kalemde silmeye hazırım. Bu senin elinde.”

Yine anlamamıştım. Rüstem amcaya nasıl birşey yapabileceğimi sordum. O da “Ceren bak seninle açık konuşacağımı söylemiştim. Uzun zamandan beri benim dikkatimi çekiyorsun. Seni arzuluyorum. Eğer okul gezisine gidiyorum diye evden çıkıp bir hafta boyunca benim yazlığımda vakit geçirirsen bütün borçlarınızı iptal edeceğim. Sana bu konuda söz veriyorum. Senin için kalan tüm servetimi bile vermeye hazırım.”

O an dona kalmıştım. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Rüstem amca da benim bu durumumun farkında olduğu için bana kendime gelip düşünmemi, aksam saat tam sekizde kağıda yazdığı özel bir cep numarasına cevabımı bildirmemi istedi. Defalarca kez çok iyi düşünmemi tembihledi.

O gün günlerden cumaydı ve bir gün sonra geziye gidecektik ve aksam saat sekizde Rüstem amca teklifine vereceğim cevabı bekliyordu. Oradan hemen ayrıldım. Saat yaklaşık beş falandı. Karar vermek için üç saatim vardi. Şok olmuştum. Önce hemen o numarayı arayıp “senin ağzına sıçayım” gibi bir cevap vermek geldi içimden. Sonra dakikalar ilerledikçe Rüstem amcanın da söylediği gibi her şeyi ayrıntılıca düşünmeye başladım. Rahatımızın bozulmaması ve babamın işlerine devam edebilmesi için kendimi feda etmeye karar verdim.

Aksam saat tam sekizde Rüstem amcanın verdiği numarayı aradım. Rüstem amca aldı telefonu ve beni dinlediğini söyledi. Ben de teklifini kabul ettiğimi söyledim. O da bana yarin sabah erkende geziye çıkıyormuş gibi evden çıkıp bugün buluştuğumuz cafeye gelmemi istedi. Telefonu kapatmadan önce en son babamın iş yerini ziyaretimde giydiğim pembe mini eteği ve diz kapaklarıma kadar gelen siyah çorabı da yarin giyerek gelmemi istedi.

Ertesi günü erkenden pembe mini eteğimi ve siyah çoraplarımı giydim. Hızlıca kahvaltı ettim. Tam o anda babamın cep telefonu çaldı. Telefondaki Rüstem amcaydı. Çok korktum, nedenini bilmesem bile. Rüstem amca babama çok acil bir isinin çıktığını bu vesileyle on gün kadar memleketine gidip geleceğini söyledi. Babam da sevinmiş görünüyordu. Bir hafta Rüstem amcayı görmemenin ve kafayı dinlemenin kendisine iyi geleceğini söyledi bize. Ben de içim burkularak iyi olacak baba belki bir hafta sonra herşey yoluna girecektir dedim ve daha fazla orada duramayacagımı anlayarak hızlıca evden cıktım.

Taksiye atlayıp hemen o cafeye gittim. Rüstem amca cafede bekliyordu. Sabah sabah buzlu viski içiyordu. Ben yanına varınca hemen hesabı ödedi ve kapının önüne parkettiği BMW marka arabasına bindik ve Akkum` daki yazlığına doğru yola cıktık. Bir saat boyunca hiçbirşey konuşmadık. İstanbul dışına çıktıktan sonra havadan sudan konuşmaya başladı benimle. Benim ağzımı bıçak açmıyordu. Sonra rahat olmamı, bu davranışımla ailemin geleceğini kurtaracağımı söyleyerek beni rahatlatmaya çalıştı.

Yolda bir restoranta girip yemek yedik. Yemekte ben cola istesem de Rüstem amca iki bira söyledi. Biraları da içtik. Sonra yola koyulduk. Öğleden sonra beş gibi Rüstem amcanın yazlığına vardık. Kimseler yoktu. Mayıs ayıydı, sezon daha yeni başlarda olduğu için çevrede de bir kalabalık yoktu.

Hemen içeri girdik. Rüstem amca bu defa iki kadeh viski doldurdu içine buz koydu (önceden gündelikçiye haber vermiş buzlar, mutfak falan herşey hallolmuş gibi düzenliydi). Viskileri içerken koltukta yan yana oturuyorduk. Heyecan ve korku içindeydim.

Bana öylece kıyafetlerimle kucağına oturmamı söyledi. Ağlamaya başladım başıma gelecek olanlar için. Beni kollarıyla çekerek yan vaziyette kucağına oturttu. Önce bacaklarımı okşamaya başladı. Bana bakire olup olmadığımı sordu ve ağlamaklı bir ses tonunda bakire olduğumu söyledim. Zaten bunu tahmin ettiğini, bakışlarımda bir bakirenin bakışları olduğunu falan söyledi. Ben ağlamaya ve soğuk davranmaya devam edince beni ciddi bir şekilde uyardı. Benim de bu kaçınılmaz durumdan zevk almamı, böylesinin ikimiz için de çok iyi olacağını, anlaşmamızı hatırlattı.

Artık yavaş yavaş ben de onun zevklerine ayak uydurmaya çalışıyordum. Dudaklarımı öperken dilini ağzımın içine soktuğunda önce ne yapacağımı şaşırdım, sonra ben de dilimi rastgele gezdirmeye başladım.

Kucağındayken beni tıpkı bir muz soyar gibi yukarıdan aşşağıya soydu. Öptü, yaladı beni kucaklayıp ikinci kattaki yatak odasına taşıdı. Yavaşca beni yatağa uzattıktan sonra hala çıkarmamış olduğu kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Önce gömleğini, atletini, çoraplarını, pantalonunu çıkardı. Sadece kilotu kalmıştı üzerinde ama bekaretimi bozacak olan kocaman siki çoktan kalktığı için kilotu çadır gibi duruyordu. Bana uzun sevişme fasılları için epey zamanımızın olacağını ama önce hemen bana sahip olmak istediğini, sabrının kalmadığını söyledi.

Yatağın üzerine diz üstü oturduğu yerden kilotunu indirdiğindeki manzara çok korkunçtu. Belki haftalarca tras edilmemiş kıllarının arasındaki büyük siki çok korkunç bir manzara oluşturuyordu. Kız arkadaşlarımla filmlerde gördüklerimden bile büyüktü. Büyüklüğü kolumun yarısı kadar vardı, şehvetten nabız gibi atıyordu, Ucundan da sıvılar sızıyordu. Onun birazdan amımı parçalayıp kızlığımı alacak olması beni çok ama çok korkutuyordu. O şey içime girerse beni parçalayabilirdi.

Bacaklarımı ayırdı ve üzerime geldi, Elleriyle sikinin mantar gibi başını ve amımı tükürüklemeye başladı. Bende de tuhaf şeyler oluyordu. Korku, endişe ve zevk karışımı tarifi zor şeyler. Amımdan sular sızdığını hissediyordum. Meme başlarım ürperip sertleşiyordu. Bu garip şeyler bana ilk defa oluyordu. Zevk almak istemesemde vücudum buna mani oluyordu. Rüstem amca dudaklarımı öpüp bir eliylede minik memelerimi okşarken kulağıma eğilip Ceren aşkım sende zevk alacaksın korkma, sikim biraz büyük amın alışınca genişler acımaz diye şehvetle fısıldadı, Sonra sikinin kocaman kalın kafasını amımın dudaklarını iki yandan elleriyle açarak yavaşça girişe yerleştirdi. Yavaş yavaş kızlığımı almadan önce o anın tadını çıkardığı belli oluyordu.

Dudaklarımdan öperken sikinin basıncı gittikçe artıyordu, Bacaklarım, ellerim, tüm vücudum az sonra olacakların korkusuyla istem dışı titriyordu. Rüstem amca her öpüşünde ve okşamasında sikini biraz daha bastırıyordu. Bu titremelerim ve kasılmalarım arasında hafif bir yanma hissettim. Bu anda da Rüstem amca ohh Ceren aşkım başı girdi, kendini rahat bırak geriside girer şimdi aşkım diye inledi. Ufacık amıma sikinin başını sokan Rüstem amca sikini tutmayı bıraktı ve beni rahatlatmak için eliyle bacak aramı okşamaya başladı diğer elide ufacık memelerimi yoğuruyordu.

Rüstem amcanın siki artık santim santim içime giriyordu. Her bastırmasında ortalık kararıyor, bayılacak gibi oluyordum. Rüstem amca ne olur dur canım çok acıyor dedim. Birazdan geçer Cerenciğim alışırsın diyip bastırmaya devam etti. Benim bu sözlerimden sonra Rüstem amca şimdi geçecek diyip bacaklarımı omuzlarına koydu, bu anda da dudaklarımdan öpmeye devam ediyordu. . Birden ama birden öyle bir soktu ki ben korkunç bir çığlık attım. Ortalık bir anda kararmıştı. Rüstem amcanın kocaman siki tamamen içime girmiş kasıklarımız birbirine yapışmıştı. Azgın bir şekilde hırlamaya başladı, üzerimdeki Rüstem amca. Bacaklarımı bir omuzuna atıyor, bir kıvırıp kollarının arasına sıkıştırıyor ama durmadan sikini pompalıyordu. Bir sure sonra içimde bir sıcaklık hissettim, Rüstem amva içime boşalmıştı. O sıcaklıktan sonra Rüstem amcanın da gidip gelmeleri yavaşlamaya başladı ve sikini yavaşça kan gölüne dönmüş olan amımdan çıkardı. Siki amımdan çıktığı anda içimde bir boşluk oluştu, tarifsiz acı ve zevk son bulmuştu. Kenardaki kilotumu aldı ve kilotumla kanları sildi. O kilotu yırtacağı senetlerin karşılığı olarak alacağını söyledi. Hemen toparlandı aşağıdan çantasını getirdi ve babamın senetlerini çıkarıp bana uzattı, kanlı kilotumu da bir poşetin içine özenle koyarak çantasına yerleştirdi.

Bir hafta boyunca Rüstem amca üzerimde denemedik fantezi bırakmadı.

Amımdan ağzımdan defalarca sikti beni. Üzerime önceden hazırladığı türlü türlü kıyafetleri giydirerek sikti. Bana numaralı gibi görünen ama sadece cam olan gözlük taktırarak sikti. Bir hafta boyunca onun fantezilerinin orospusu olmuştum.

Bir hafta sonra cumartesi sabahı İstanbula doğru yola çıktık. Artık benim onun karısı olduğumu istersek bu isi ileride resmiyete dönüştürebileceğimizi falan söyledi yol boyunca. Bunun için hanımından boşanmaya herşeyinden vazgeçmeye hazır olduğunu falan anlattı bana.

İstanbula varıca beni evin yakınlarında bir yere bıraktı ve pazartesi aksam saatlerinde ayni cafede yeni bir randevu verdi.

Eve döndüm. saatlerce odadan çıkmadım. Aksam yemeğinde dikkat çekmemek için gezi döünüşü yorgun olduğumu söyleyerek yine odama cekildim.

İşte benim içler acısı hikayem bu. Sonraki günlerde Rüstem amca beni düzmeye ve yemeye yine devam etti. Bazen gitmek istemediğimde şantaj yapıyor, gitmek zorunda kalıyorum.

Bakalım nereye varacak bu isin sonu… Beni patlak bir şekilde alacak olmadığı için onunla evlenmeyi düşünüyorum.

Belki sonraki yaşadıklarımı da yazar gönderirim. Kim bilir?

Gönderen: Ceren
(Hafifçe Editlenmiş Alıntıdır)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadaşımın Annesini siktim……

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadaşımın Annesini siktim……
Adım : emre , 30
yaşındayım. İstanbulda ikamet ediyorum. Yakışıklı biriyim.Esmer siyah saçlı , kahverengi gözlü biriyim. Sex hayatım aktif olarak 2 3 yıldır devam ediyor. Penis boyutum 16 cm’dir ve kalındır.
Arkadaşımın Annesi : Adını vermiyeceğim. Yaşı 46. Alımlı hoş bir bayandır. Türk sarışınıdır. Gözleri yeşildir. Göğüsleri büyük , kalçalarıda gerçekten çok hoştur.

Direk hikayeye başlıyorum.

Mart ayında okul hafta sonu tatiline denk geldiği zamanda arkadaşım beni evlerine davet etmişti. Bende kırmamak için ona tamam demiştim ama pek gönlüm yoktu. Neyse Eve gidip giyeceğim birkaç eşya alıp onların evine koyuldum. Eve vardığımda zile basıp yukarı çıktım , kapıyı arkadaşım açtı. Hoş geldin kardeşim dedi bende hoş bulduk dedim. Neyse içeri girdik evde kimse yoktu. Balkona çıktık arkadaş bir sigara yaktı. Muhabbet falan giderken zil çaldı. Arkadaş biranda irkilerek sigarayı atıp içeri girdi. Direk otomatiğe bastı bende salonda oturuyordum. İçeri giren annesiydi. Hoş geldin faslı geçildi. Anne emre geldi bizde kalıcak bugün dedi. Annesi hoş geldin canım iyi yapmışsın dedi. Bende hoş bulduk sağolun dedim.

Neyse direk içeri girdi üstünü değiştirip geldi. Açmısınız dedi ben ilk önce yok dedim ama arkadaşım açız anne sen onun öyle dediğine bakma dedi. Bende güldüm. Annesi emre canım çekinme kendi evin gibi davran dedi. Bende peki teşekkürler dedim. Ben hazırlıyana kadar siz takılın dedi. Biz direk arkadaşın odasına gittik. Bilgisayarı açıp muhabbet ediyorduk. Kızlardan falan, manitalardan konuşuyorduk. İşte ya kanka benim kız böyle i yok benimki de böyle kaprisler falan yapıyor diye çekiştiriyorduk. ( Bir nevi dedikodu (: )
Neyse face , msn falan derken bir süre sonra annesi çağırdı , hadi gelin yemek hazır dedi. Bizde tamam deyip hemen içeri koyulduk. Masaya oturduk. Arkadaş babam nerde dedi. Annesi birazdan oda gelir dedi. Gelir demeden zil çaldı. Babası gelmişti. Hoş geldin baba dedi, babası hemen beni görüp hoş geldin canım dedi. Bende hoş bulduk dedim. Neyse direk masaya oturduk. Yemek yerken muhabbet ediyorduk.

Yemek bitti biz odaya çekildik. Onlar içerde televizyon izliyorlardı. Saat 12’ye yaşlaşıyordu artık. Yavaş yavaş yatıyorlardı. Bizde arkadaşla sıkıldık biraz tv izleyelim dedik okulda yokken yarın rahat rahat takılalım dedik. Girdik salona baktık annesi odada tv izliyor. Gelin dedi , biz girdik annesi film izliyordu. Yanılmıyorsam , Zor Ölüm 4’olması lazımdı. Neyse koyulduk tv izlemeye bizim arkadaş. Kanka ben yatıyorum daha dayanamıyorum alışmışım erken yatmaya ben yatıcam dedi. Bende tamam kanka dedim. O yatağına geçti anneside bende kalkim sende uyu dedi. Bende filmi izliyicem dedim. Eğer izleyecekseniz benim için bir mahsuru yok dedim. Tamam dedi. TV izlemeye koyulduk. Reklam girdi. Kola getirdi falan derken saat 1:30 civarı film bitti. Ben direk kalkıp banyoya yöneldim. Arkamdan geliyordu. Ben banyoya yöneldim. Girdim tuvaletimi yaparken sepet gözüme çarptı meraktan içini açıp baktım içinde çok seksi bir iç çamaşırı vardı. Direk elime aldım , sikime dolayıp 31 çekiyordum. Bir süre sonra napıyorsun lan sen dedim. Arkadaşının annesi o dedim. Direk koydum yerine . Sikimi kamufle edip tuvaletten çıktım. Salona gittim. Annesi içerden bana pike falan getirecekti. Ben direk altımdaki eşofmanı çıkardım annesi içeri girdi. Benim sikim dimdirek karşıya bakıyordu. Direk elimle sikimi kapayarak oturdum. Annesi çaktırmadan buyur canım bunları dedi. Bende teşekkürler dedim. Neyse o odasına yöneldi.

Bende artık azmaya başlıyordum. Ne kadar arkadaşımın annesi olsada insan kendini tutamıyor hemde ergen çağının demlerinde olan bir çocuk için. Neyse öyle böyle derken uyumaya koyuldum. Gece tam hatırlamıyorum 3 suları falan uyandım. Mutfağa gidip su aldım. İçtim. Tam içeri giderken kapı sesi geldi. Bende aldırmadan içeri girdim. Kafamı yastığa koydum. Tam uyumaya dalacakken kapı açıldı. Odaya biri girdi. Tam çözememiştim. Bana doğru yaklaştığında camdan gelen ışıkla annesi olduğunu gördüm. Gözlerim kısıktı. Napıyor bu burada diye düşünürken yanıma yaklaştı. Önümde durdu. Elini amına yaklaştırdı. Kendini okşamaya başladı. İnanılmaz şoke olmuştum. Önümde azgın bir kadın kendini okşuyordu. Bende yorganı hareket ettirmeden boxer’ın arasından sikimi dişarı çıkardım. Bir esneme hareketiyle sikimi yorganın altından çıkarıp açığa bıraktım.

Birden annesi irkildi uyandığımı sanıp. Ama sikimi gözüne kestirmişti. Yanıma biraz daha yaklaşıp elini sikime attı. Biraz okşayıp yanımdan gitti. Odadan çıkarak banyoya yöneldi. Banyonun kapısını kapadı bende hemen kalkıp banyoya yöneldim. Çok sessiz bir hareketle banyonun kapsını açtım kimse duymasın diye. Asuman ( annesi demiyicem artık takma bir isim koydum ) sırtını duvara yaslamış eliyle amını okşuyordu. Ben kapıyı açmamla doğrulması bir oldu. Napıyorsun asuman teyze dedim. Emre niye girdin dedi. Bende yaptıklarınızı gördüm dedim. Dayanamayıp geldim. Bir mahsuru varmı dedim. Yok dedi gülerek . Ben yaklaşıp elimi amına attım. Parmaklıyordum. Oda beni öpüyor , elleriyle popomu sıkıyordu. Biran durakladım. Ne oldu dedi. Sen en yakın arkadaşımın annesisin dedim. Nasıl olur dedim. Bir şey olmaz dedi. Sen kötü bir şey yapmıyorsun tecavüz etmiyorsun ben kendim sana teslim oluyorum dedi. Ben biraz düşünürken. Ya yakalanırsak dedim. Oda merak etme yakalanmayız dedi. Nasıl olcak o dedim. Gel benle dedi. Direk benim odama geçtik. Kapıyı kitledik. Bak artık kimse göremez eğer fazla ses çıkarmasak dedi. Bende içim biraz rahatlamışken . Yatağa oturdum. İzle beni canım dedi. Soyunmaya başladı. Çok diri bir vucüdu vardı. Sarışın bir vucüd harikaydı. Üstündeki t-shirtü çıkardı kıpkırmızı bir südyeni o dolgun memelerini taşıyordu. Bende elimle sikimi okşamamaya çalışıyordum boşalmamak için. Sonra altındaki eşofmanı çıkardı. Altında inanılmaz bir güzellikte aynı südyenin takımı kıpkırmısı işlemeli dantel bir tanga benzeri bir iç çamaşırı vardı.

Direk önüme domaldı ve sikimi eliyle çıkardı. Harika bir sikin var dedi .Yalamaya başladı. Harika yalıyordu. Hepsini bir anda ağzına alıp yavaş yavaş çıkarıyordu. Çok zevk alıyordum. Diliyle sikimin ucunu yalayıp , suratıma bakarak sikimin ucunu ısırıyordu . Çok tahrik oluyordum. Bir müddet eliyle 31 çekti. Boşalmaya yakın ona söylediğimde bir peçete buldu. Direk ona boşaldım. Tekrardan ağzına aldı yalamaya başladı . Uzun bir müddet yaladı sikim tekrardan şahlanmaya başlamıştı.

Sikim tam katlığında , onu kaldırıp yatağa uzandırdım. Üstüne çıkıp dudaklarından öpmeye başladım. Oda elleriyle popomu okşuyordu. Dudaklarından yavaşça boyununa ordanda göğüslerine indim. Göğüsleri çok sağlam ve biraz sarkmıştı ama hala çok güzellerdi.. Südyenini çıkardım. Direk yalamaya başladım. Göğüslerini boydan boya dilimle yalayıp meme uçlarını emip ısırıyordum. Direk aşağılara doğru gidiyordum. Göeğini öpüp artık amına gelmiştim. Çok fazla zevke geliyordu. Saçlarımı okşayıp bana daha çok gaz veriyordu. Ben bacaklarını yukarı kaldırıp altıdan külodunu çektim aldım. Direk bacaklarını ayırıp amına yaklaştım. Dil darbeleri vurmaya başladım. Boydan boya yalıyordum. Çok hafif kıllanmış çok güzel bir amı vardı. Amının dilleri daha öyle sarkıp büyümemişti. Amını yalaıp , amının dillerini içime doğru çekiyordum.

Bir süre bu işlemi yaptıktan sonra. Artık içine girmeye hazırdım. Bacaklarını omzuma alıp aynı pozisyonda üzerine biraz yüklenip sikimi amına yerleştirdim. Gidip gelmeye başlıyordum. Harika bir amı vardı ne dar ne geniş tam kıvamında güzel bir amı vardı. İçi cayır cayır yanıyordu. Git gel yaparken benim fantezimi gerçekleştirmek için ayaklarını alıp ağzıma götürdüm. Yalamaya başlayıp suratıma bakarak , ben bunu çok istiyordum ama benim herif bir türlü yapmıyordu. Çok teşekkür ederim dedi. Bende gülüp devam ediyordum. Sikmeye çok sert vurmamaya çalışıyordum. Eğer biri kalkarsa sesleri duyup içeri gelebilirdi. Yavaş yavaş git-gel yapıyordum. Ayaklarını yalıyordum altımda kısık sesle inliyordu. Bir süre sonra pozisyon değiştirdik.

Ben alta uzanıp o üstüme çıkıp sikime oturdu. Ben sırtına bakıyordum. Koltuk altlarından tutup arkadan ona destek veriyordum. Zıplamaya başladı. Harikaydı bu sefer sikimin tamamı amına giriyordu. İnlemeleri artıyor arada durmak zorunda kalıyordu. Ben artık patlama noktasına yavaşça geliyordum. Boşlıcam dedim. Direk kalktı bir peçete kağıdına tekrardan boşaldım hemen tekrardan sikime oturdu ve zıplamaya başladı. Ben onda destek veriyordum. Ama her 31 sonrası gibi zevkimi yitirmiş gibi oluyordum ama bu kadını üstümde gördükçe biraz daha gaza geliyordum. Sikimin üstünde zıplaya zıplaya tekrardan kaldırdı. Uzun bir müddet sonra artık pozisyon değiştirmeye karar verdik. Direk yanıma uzandı. Bende arkasına geçip uzandım ona yan pozisyonda sokacaktım. Direk tek bacağını kaldırdım. Oda eliyle sikimi amına soktu. Ben sikmeye başladım tekrardan. Harika gidiyordu. Bir süre hızlanıp bir süre yavaşlıyordum. Kadın artık 3. orgazmını yaşıyordu. Böyle devam et canım harikasın diyordu. Sikmeye devam ediyordum. Artık uzun bir müddetten sonra boşlıcaktım. Boşalıyorum dedim. Bunu içime patlat dedi. Bende sen bilirsin dedim. Direk içine patladım. Harikaydı. Direk içinden çıkıp o uzanmış haldeyken kafasının önüne gelip sikimi ağzına verdim.

Yarı mayışmış halde sikimi yalıyordu. Bende hala göğüslerini okşayıp güç almaya çalışıyordum. Suratıma bakarak gülüyor , süpersin sen diyordu. Ben göğüslerini okşamaya devam ediyordum.

Direk ayağa kalktım. Bacaklarından çekip dizlerini yere , gövdesini yatağın üstüne olacak şekilde domalma pozisyonuna getirdim. Birden kulağına eğilerek götüne girebilirmiyim dedim. İlk önce biraz mırın kırın etti. Bende pek üstelemedim. Direk amına girdim. Git-gel yapmaya başlamıştım. Birden kafasını birazcık çevirerek bana seslendi. Götüme gir dedi. Bende inanılmaz sevindim. Direk boynunu öpmeye başladım teşekkürler canım dedim.

Direk arkasına domaldım. Götünü yalamaya başladım. Harika bir şeydi. Çok az kıl çıkmaya başlamıştı ama yinede harikaydı. Götüne bir tükürük atıp , parmağımı ağzına sokup onun tükürüğüyle götüne soktum parmağımı bana gülerek sen neler biliyorsun böyle diyordu. Bende gülerek bunları herkez biliyor gibisinden güldüm. Neyse artık dayanamıyordum.

Götüne sikimini yaklaştırdım. Sikimi tükürükleyip götüne yapıştırdım. Yavaştan ilerliyordum. Elini göbeğime getirerek bana nasıl gitmem gerektiğini tarif ediyordu. Ben giderken o durduruyordu. Acıyor tatlım dur diyordu. Neyse bir süre sonra tamamıyla içindeydi. Git-gel yapmaya başladım yavaştan. Bir süre sonra yorulmuştum. Ben yatağa uzandım o sikime oturdu. Suratı bu sefer bana bakıyordu. Bana doğru eğildi dudaklarımız birleşti. O kendince hızlanıp yavaşlıyordu sikimin üstünde. Elimi götünün üstüne koyup daha dibine bastırıyordum. Artık bir senkron yakalamıştık. Benim suratıma bakarak harikasın canım , süpersin bu duyguları uzun zamandır tatmamıştım diyordu. Bende sende harikasın diyerek devam ediyordum. Birbirimize sürekli iltifat ediyorduk. Bir müddet sonra artık boşalacaktım. Geliyorum dedim. Suratıma baktı ve içime boşal dedi. Bende hiç yavaşlamadan hızlanmaya başladım artık patlayacaktım. Bir anda boşaldım ve sanki bacaklarım boşaldı o sıra harika bir boşalmaydı. Kendimi yatağın üstüne bıraktım. Oda üstümden kalkmadan suratıma yaklaşıp bir öpücük kondurdu.

Harikaydın tatlım , sana çok teşekkür ediyorum. Bu duyguları bana yaşattığın için dedi ve üstümden kalktı. Ben gidiyorum sana tatlı rüyalar dedi. Bende iyi geceler canım dedim. Üstünü giyip hemen odadan çıktı. Bende taşaklarıma masaj uyguluyordum. Ağrımaya başlamıştı biraz ama bugüne değerdi diye düşündüm hemen üstümü giyip yatağa uzandım.

Ertesi sabah uyandığımda sikimde biraz ağrı vardı ama kendimi iyi hissediyordum. Dün yaşadığım o harika duygular bugüne yansımış çok iyi hissediyordum kendimi. Yatağı kenarına oturdum. Hemen orda bir komidin vardı. Üstünde bir kağıt parçası . Kağıdın üstünde bir telefon numarası vardı. Hemen elime aldım. Asuman telefon numarasını bırakmıştı bile. Bende telefon numarasını hemen kaydettim. İçeri geçtim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

eşim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

eşim

eşim
Ben 38 yaşında maddi durumu çok iyi iş adamıyım.Eşim 27 yaşında alımlı güzel bir bayan. İstanbul ‘da lüks b,r semtte oturmaktayız. Eşimi yanıma alıp gezmekten çok hoşlanıyorum.Eşim benimde isteğimle dekolte kıyafetler giyer.gezerken erkeklerin ona bakmasından müthiş zevk alıyorum ama bunu eşime fark ettirmiyorum. Bu zevk bende zamanla eşimin başka erkeklerle sevişirken seyretmek arzusuna dönüştü…

Ama bunu ona söylemeye cesaret edemiyordum.uzun süre değişik planlar kurdum.ve sonunda bir tanesinde karar kılarak uygulamaya karar verdim.araştırmalarımdan sonra bu iş için uygun üç kişiye bol para vererek ayarladım ve onlara planımı anlattım.Bir cumartesi günü eşimle arabamıza binerek istanbul dışına gezmeye çıktık.Bir saat kadar gittikten sonra daha önce bu iş için uygun olacağına karar verdiğim yere gelmiştik istanbul dışında ıssız bir yerdi.İlerde bir araba ve diğer üç kişi vardı…
Arabanın kaputu açıktı el ettiler ve ben durdum yanımıza bir tanesi gelerek arabalarının bozulduğunu ve yardım etmemizi istedi.Ben anlamam dedim. Bunun üzerine kendilerini en yakın yerleşim yerine götürmemizi rica ettiler kabul ettim ve üçü arabanın arkasına bindiler.birtanesi kestirme yol bildiğini söyleyerek yolu tarif ederek daha iç taraflara ıssız bir yere kadar gelmiştik.Yol bitmişti arabadan inerek etrafa baktım ve geri dönmemiz gerek dedim.Diğer ikiside inip yanıma geldi ve bir bıçak çıkarıp sessiz kalmamı söylediler.Buarada eşimde arabadan çıkarak neler oluyor dedi diğer üçüncü eşimi arkadan yakalıyarak belinden sarıldı.Benim elelrimi arkadan bağlayıp ayaklarımıda bağlıyarak yere oturtular ben hayvanlar ne yapıyorsunuz bırakın dedim.Kes sesini yoksa ikinizde ölürsünüz dediler.Bu yavruyu becereceğiz dediler. Hayvanlar o benim karım dedim.Eşimin üstünde mini eteği ve açık bir tişort vardı.Eşim hayır bırakın diyordu arkadan sarılan eşimin bacaklarını okşamaya başlamıştı.Eşim çırpınıyor ama bir şey yapamıyordu.Bitanesi arabanın arkasından piknik için kullandığımız örtüleri çıkararak yere serdi.Eşimi üçü birden tutarak sergilerin üzerina yatırdılar.Birisi eşimin baş tarafına geçerek sıkıca ellerinde tuttu.Eşim ağlamaya ve bırakın diye yalvarmaya başlamıştı.Diğeri eşimim üstüne gelerek tişortunu yukarı sıyırdı.elindeki bıcakla sütyenini ortadan keserek göğüslerini açiğa çıkararak emmeye başladı.bu arada bacaklarını okşuyordu.Eteğini yukarı sıyırarak eşimin kilotunu çıkardı.Daha sonra eteğinide aşağı çekere çıkardı eşim çırıl çıplak kalmıştı.Diğeride eşimin ayak bileklerinden bastırıyor eşim hiç hareket edemiyordu.Ben arasıra hayvanlar diye bağırıyordum ama yapmacık olduğunu üçüde biliyordu.üçüncüsü eşimin bütün vücudunu okşuyor yalıyor göğüslerini ısırırcasına emiyordu.bir müddet sonra ayağa kalkıp pantolonunu ve kilotonu çıkardı siki dimdik olmuştu eşimin üzerine eğildi eşim tekrar yalvarırım yapmayın dedi ama adam sırıtarak eşimi üzerine uzanarak içine girdi.ve büyük bir zevkle eşimin üzerinde gidip gelmeye başladı.eşimin boynunu yalıyor ve eşime girip çıkıyordu eşim ağlamaya devam ediyordu.Nihayet adam bir süre sonra hırlayarak eşimin içine boşaldı.Bir müddet üstünde kaldıktan sonra kalktı.sıra ikindideydi oda çoktan pantolonunu çıkarıp eşimin üzerine eğildi.dudaklarını ağzına alıp emmeye başladı eşimin bacaklarını biraz kalşdırıp içine girdi eşim artık itiraz etmiyordu öylece adamın altında yatıyordu.adam zevkini çıkarıtordu yarağını çıkarıp tekrar eşime sokuyordu.nihayet oda eşime iyice yumuldu hızllanarak eşimin içine oda boşaldı. müthiş zevk alıyordum.bende boşalmak üzereydim.üçüncüsüne sıra gelmişti.

Eşim artık yerde hareketsiz itiraz etmeden yatıyprdu.üçüncüsünün dayanacak hali kalmamıştı hemen eşimin içine girerek sikmeye başladı elleriyle memelerini adeta yoğuruyoe dudadklarını ısırır gibi emiyordu oda hırlayarak eşimim içine boşaldıktan sonra üzerinden kalktı.Eşimi ilşk siken sıgarasını bitirmişti tekrar eşimin yanına geldi eşim yerde büzülmüş vaziyette yatıyordu saclarından tutarak hoşuna gittimi oruspu şimdi seni götünden sikeceğim dedi ben bırak hayvan yeter dedim.Eşimde hayır yapmayın dedi. Eşim ilk defa arkadan yapılacaktı bunu onlara söylemiştim. Eşimi ters çevirdiler birisi eşimin beline oturarak elleriyle kalcasını iki yana açarak arka deliğini ortaya çıkardı. daha önce konuştuğumuz gibi benide eşimin yanına getirdiler.Eşimin götüne giren yarağı yakından görmek istiyordum.Adam sikini tükürükle ıslatıp başını eşimi götüne yaklaştırdı diğeri elleriyle eşimin kalçalarını yana ayırmış girmesini bekliyordu.Eşimin atacağı çığlığı heyecanla bekliyordum.adam eşimin arkasına yüklendi yarağının başı girdi diğeri eşimin kalcalarını parmaklarıyla biraz daha ayırdı adam tekrar yüklendi Eşimin çığlıklarını duymanızı isterdim. dğer adam eşimin belinde oturduğu için eşim hareket edemiyordu.eşim adeta böğürüyordu.ben arasıra hayvanlar diyordum.Adam eşimin götünü büyük bir zevkle sikerken inanın bende adamdan daha fazla zevk alarak seyrediyordum.Dimdik yarağın eşimin götüne girip çıkması ve eşimin haykırması beni zevkten çıldırtmaya yetiyordu.Eşime seni ben siktiriyorum dememek için kendimi zor tutuyordum.Nihayet adam bağırarak eşimin götünede boşaldı.Anlaşmamıza göre diğer ikisi eşimi arkadan sikmiyeceklerdi.fazla olur diye düşünmüştüm.Anlaşmamıza göre ben sikscektim.Adam eşimin üstünden kalktı. diğeri hala eşimin belinde oturuyordu.Adam ellerimi ve ayaklarımı çözdü.

Eşimin baş tarafına geçerek bıçağı göstererek şimdi sen kendi karını götünden sikeceksin bizde seyredeceğiz hayır hayvanlar dedim adam bıçağı eşimin boğazına götürdü ve istersen yapma dedi tamam istediğiniz olsun dedim eşime özür dilerim dedim eşim tamam anlamında başını salladı zevkle eşimin arkasına geçtim.her zaman isteyipte söylemeye cesaret edemediğim götü şimdi sikecektim eşimin üzerine uzanıp yarağımı götüne yanaştırdım.götü hafif açılmıştı.yüklenerek götüne girdim.Gercekten sik hadi zevk aldığını bize göster dedi adam.bende eşimin götüne girip çıkmaya başladım zaten müthiş tahrik omuştun bir kaç sefer girip çıknca zevkle eşimin güyüne boşalmıştı. eşimin üstünde kalktım.diğer ikisi eşimi sırt üstü çevirdiler.eşin hiç bir şey yapamıyordu

adam eşimi bacaklarını omuzuna alarak amcığına yarağını soktu diğeri eşimin göğüslerini okşuyurdu.adam yavaş yavaş eşime girip çıkıyordu.eşimle göz göze geldik.yüzü iyice kızarmıştı orgazm olacağı zaman hep yüzü böyle kızarırdı.Ama herhalde benim yanlış anlamamdan çekinerek kendini sıkıyordu adam eşimin içine boşalmıştı.aynı pozisyonda diğeri eşimin içine girdi götünden siken karımın göğüslerini emiyordu.(Eşim göğüslerinden çok tahrik olur)Bunu daha önce adamlara anlatmıştım ve eşimin boşalmasını istiyordum.Adam düzenli hareketlerle eşime girip çıkarken diğeri memelerini emiyordu.eşim gözlerini benden ayırmıyordu.iyice kızarmıştı.sanki bana bakarak kacacığım seni hayal ediyorum yanlış anlama der gibiydi adam giderek hızlandı eşim gayri ihtiyari bacaklarını adamın beline dolamış ve karşılık vermeye başlamıştı.adam bağırarak eşimin içine boşalırken eşim ağlamakla karışık inliyerekgyerken adamlar benim elimi tekrar bağladılar haep beraber arabaya binerek diğer arabanın yanına gittik.arabadan indiler bitanesi inerken eşimin dudaklarına yapışıp uzun uzun emdi emdi.(bu anlaşmamızda yoktu) oda arabaya binerek hızla uzaklaştılar eşim ellerimi çözdü direksiyona oturup eşime baktım.gözleri kızarmış dudağı emilmekten mos mor olmuştu.Hiç konuşmadan eve gittik.Eşim bonyoya girdi uzun süre çıkmadı. Sonra ben banyoyo girdim yemek yedik.Yemekten biraz sonra yatcağını söyleyerek gitti biraz sonra ben yanına gittim.Özür dilerim benim suçum oraya ıssız yere gitmemiz gerekirdi dedim.Kimsenin suçu yok sadece hayvanlar var dedi ve beni üzerine çekti üzerinde bişey yoktu.Göğüsleri ve etrefı mararmıştı.orgazm olduğuma kızdınmı elimde değildi dedi hayır bitanem karıcığom kızmadım dedim.ve karımın sikildiği o anı göz önüne getirirek karımı çılgnca sikerken onunda bana çılgınca karşılık verirken ne düşündüğünü merak ettim. Eşim dekolte ve mini giymeye devam ediyor.bende değişik şeyler için planlar düşünüyorum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32